Fransız edebiyat klasiği Küçük Prens, ilk Lazca çeviri kitap oldu. Kitap Çita Mapaskiri adıyla yayınlandı! Atatürk, ‘Buurci’oldu!
Lazca ilk yasal çeviri kitap yayımlandı. Türkiye’de nüfusu yaklaşık bir buçuk milyonu bulan Lazlar’a yönelik ilk çeviri kitabı neredeyse çevrilmedik dil kalmayan Küçük Prens oldu.
Kitabı Lazika Yayın Kolektifi yayımladı. Kolektif, Laz dili ve kültürünü yaşatmak için Lazca ve Türkçe yayınlar yapıyor. Telefonla görüştüğüm Kolektif yetkilisi, kitabın yaklaşık iki yılda çevrildiğini, ancak yasal sürecin yaklaşık sekiz yıl sürdüğünü söylüyor.
Habertürk’ten Kürşat Oğuz’un haberine göre; ‘ün haberine Sinan Albayrakoğlu’nun Lazca’ya çevirdiği Küçük Prens henüz kitapçılara dağıtılmadı. Ancak Kolektif, Lazca Küçük Prens’le TÜYAP Kitap Fuarı’na katıldı.
Kolektif yetkilisine göre Lazca Küçük Prens bir ilkolmasının yanı sıra koleksiyonerlerin de ilgisini çekecek bir eser. Zira Fransız yazar ve pilot Antoine de Saint-Exupéry’nin bu eseri, şimdiye kadar yüzün üzerinde dile çevrilmişti.
YAZDIĞI GİBİ KAYBOLDU…
Saint-Exupéry, Fransız edebiyatının bir klasiği durumundaki Küçük Prens’te bir çocuğun gözünden büyüklerin dünyasını anlatıyor. Sahra Çölü’ne düşen pilotun Küçük Prens’le karşılaşmasıyla başlayan kitapta insanların hataları ve büyüdükleri zaman unuttukları basit çocuk bakışı vurgulanıyor.
Kitabın ilginç özelliği ise yazar Saint Exupéry’nin kitabı yazdıktan altı yıl sonra Le Petit Prince adlı bir uçakla keşif uçuşu yaparken Akdeniz üzerinde kaybolması ve kendisinden bir daha haber alınamaması.
DİKTATÖR TARTIŞMASI
Bugüne kadar Küçük Prens’in Türkçe’de yaklaşık 15 farklı çevirisi yayımlandı. Bu çevirmenler arasında Cemal Süreya ve Tomris Uyar gibi önemli edebiyatçılar da vardı.
Küçük Prens’i Türkiye’de tartışma konusu yapansa aslında bir paragraf ve o paragrafın farklı çevirileri. Hatta bu paragraf nedeniyle 1996 yılında, Nehir Yayınevi’nin yayımladığı Küçük Prens çevirisi “Atatürk’e hakaret” suçlamasına maruz kalmış, yargılama sonucunda kitap toplatılmıştı.
Hikâyeye göre Küçük Prens’in yaşadığı asteroidi (B612), 1909 yılında bulan bir Türk astronomdur. Bu astronom asteroidi Uluslararası Astronomi Kongresi’nde anlatır. Ama kafasındaki fesi ve doğulu giysileri nedeniyle ciddiye alınmaz. Bir Türk’ün kıyafet devrimi yapıp Avrupalı kıyafetleri zorunlu kılmasıyla aynı astronom bu defa modern kıyafetlerle kongreye katılır ve söylediklerinden herkes ikna olur.
ATATÜRK “BUURCİ” OLDU
Orijinal eserde Saint-Exupéry, bu Türk için “diktatör” kelimesini kullanıyor. Eserin bugüne kadar yapılan çevirilerinde ise daha çok “lider” veya “önder” kelimeleri tercih edildi.
Peki Lazca Küçük Prens’de Atatürk için ne deniyor? Kolektif yetkilisi şöyle cevapladı bu sorumu: “Kitapta diktatör kelimesini kullanmadık. ‘Yönetici,’ ‘buyuran’ anlamına gelen Türkçe’den devşirme ‘buurci’ kelimesini kullandık.”