Çevirmenin değeri neyle ölçülüyor?
Soley Tercüme’nin paylaşımıdır. Çevirmenleri birer yazıcı olarak görmenin son sınırıdır.
Bu yazıyı kimseyi suçlayarak yazmıyorum. Yalnızca, bazı tercüme bürolarının bir tercümanı nasıl köle gibi gördüğünün bizzat şahidi olduğum için yazıyorum…
Olay cuma ve cumartesi günü başıma geldi.Perşembe gününden beri gribim,sağlığımda onkolojik bir geçmişim olduğu ve lenf hastalığı geçirdiğim için, hayatım boyunca, ne bir grip ilacı ve antibiyotik ilaç kullanamayacağım. Bu nedenle, grip benim için oldukça ciddi bir hastalık, tek çarem, kocakarı ilaçları ve dinlenmek. Bende bu nedenle, perşembe günü büyük bir işi teslim edip,dinlenmeye çekildim…Cuma günü yalnızca birkaç büyük iş yaptım. Ateşim çıktı, ailem beni doktora zor yetiştirdi. Artık doktorlarda şaşırdı, benim özel durumuma cuma günü saat 18.30 ‘da eve geldim, kızımı anneme emanet ettiğimi hayal meyal hatırlıyorum. Tam dalmışım, saat 19.00’da telefon. Ailemden biri bana telefonu getirdi: Açtım. Bir büro çalışanı:
-Mehtap Hanım, Fransızca iş var
– kusura bakmayın, ben çok hastayım en azından pazartesine kadar dinlenmem gerekmiş diyerek durumumu açıkladım. Karşı taraf geçmiş olsun dedi…Bende durumu anladığını düşündüm….
Ama öyle değilmiş saat 21.00’de bir telefon daha:
Aynı kişi:
– Mehtap hanım, 30.000 karakterlik bir iş var, alabilir misiniz?
Bende:
– Ama ben size durumumu açıkladım. diyerek telefonu kapattım. Bu arada karşımdakinin bir robot veya makine kaydı olduğunu düşündüm. Çünkü ona durumumu açıklamıştım ya 2 saat önce….İnsan olan anlardı değil mi?
Bu arada ailem bana kızdı, ve bir daha bu saatte çalan telefonlara cevap vermemi istemediler…..
Ama karşı taraf herhalde bir tercümanın hasta olabileceğine inanamadığı veya onu bir robot , makine gibi gördüğü için,beni aradı:
-Mehtap Hanım, iş var…
Sonraki yorumu arkadaşlara bırakıyorum.