İsimsiz ama çok değerli röportajlarımızdan biri daha.
Soru 1- Çeviri sektöründe ulusal meslek standardının yayınlanmasının sektöre katkısının olacağını düşünüyor musunuz? Özellikle hangi alanlarda bir etkisi olabilir sizce ( fiyat iyileştirmesi, kalitenin artması, çeviri çalışma saatlerinin düzenlenmesi vs)?
Cevabınız: Kesinlikle katkısı olacaktır, zira her meslekte standart ve normlar olmalıdır ki kalite, iş güvencesi, müşteri-çevirmen-ofis ilişkilerinin temelleri belirlensin.
Soru 2-Çeviri sektöründe ülkemizde 450’den fazla çeviri işletmesi, 10’dan fazla faal dernek ve 100’den fazla dilde 15.000’den fazla çevirmen ve her yıl mezun olan 500 genç çevirmen adayı mevcut. Sizce çevirmenlere gerekli değer verilmekte mi?
Cevabınız: Çevirmenlere gerekli değer ancak çevirmenin kendini önemsemesi ve önemsetmesiyle olur, burada çevirmen kendi duruşunu ortaya koydukça ve kendince bir takım şartlar belirleyip bunlara uyarsa saygınlık kazanır, durduk yerde kimse kimseye saygı göstermez. Saygı kazanılır.
Soru 3- MYK’nın standardında 2.5 maddesinde
“Yazılı çeviride çalışma ortamının, havalandırma-ısıtma-soğutma sistemlerini içeren, yeterli aydınlatma sistemine sahip, ergonomik ofis araç ve gereçleri ile donatılmış, gerekli iletişim imkânlarını sunan alt yapıya sahip (internet bağlantısı, telefon, faks vb.) özellikte olması gerekir. Ardıl çeviri yapan çevirmen, çalışma ortamında konuşmacıyı rahat duyabileceği bir konumda bulunmalı; simültane çeviride ise çalışma ortamı, ilgili TSE standartlarına uygun olmalıdır.
yazmaktadır. Sizce 450 çeviri işletmesinin ne kadarı bu maddeye uymaktadır. ( Senem Kobya’nın kişisel notu: Bildiğiniz var ise isim verebilirsiniz, kaliteli firmalar rakibimiz değil, aynı amaçla yola çıktığımız arkadaşlarımızdır, isimlerini yayınlamaktan onur duyarım) Bunu denetleyen bir kurul veya otokontrol mekanizması mevcut mu?
Cevabınız: Yurtdışındaki firmalarda olası ancak bizde maalesef iş ortamlarında çok çeviriye uygun ortamlar olduğunu düşünmüyorum.
Soru 4- Çevirmenlerin kazançları konusunda ne düşünüyorsunuz? “Sayfası 5 TL’den günde 100 sayfa çevirsen ( !) ayda 15.000 TL kazanırsın hem de oturduğun yerden” mantığı ile yaklaşılan çevirmenler sizce bu kadar kazanıyorlar mı?
Cevabınız: Tabii, trajik bir durum, emeğe duyulan saygının ve emeğe bakış açısının en güzel örneğidir bu sav.
Soru 4: Çeviri sektöründeki fatura konusunda ne düşünüyorsunuz? Çevirmenlerin kazançları emek sayılacağı için vergiden muaf tutulmalı mı? Yoksa belli bir limitin üstüne çıktıklarında mı vergilendirilmeli?
Cevabınız: Bence çevirmen için farklı bir vergisel düzenleme olmalıdır, bir kere çevirmen esnaf veya tüccar değil, yabancı dil bilmek çok ayrı bir yetenek, ayrıca çok emek isteyen bir iş, bence muaf kılmak mümkün. Ayrıca defter tutma vs. gibi şartlar da çevirmenlik mesleğinde çok anlam bulmuyor bence.
Soru 5: Çeviri sektöründe ücretler düşük olduğu için faturasız çalışmayı tercih eden serbest çevirmenlerin bu durumlarından faydalanıp ücretlerini ödemeyen çeviri işletmelerine ne gibi bir yaptırım uygulanmalı?
Cevabınız: Çevirmenin düşük ücretle çalışması bu meslekte yasal düzenleme olmamasından kaynaklanmakta, çevirmen şu anda yasalarda hiçbir meslek kategorisine uymamakta ve bu sebeple de yönsüz kalmış vaziyette. Derneklerin fiyat listeleri hiçbir şekilde piyasa rayiçleriyle örtüşmemekte, bunu da çok mantıksız buluyorum. Açıklanan fiyatları kim belirliyor ve belirliyorsa bunlar neden uygulanmıyor?
Soru 6: Standartta yer alan çalışma süreleri hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce bir çevirmen kaliteyi en yüksek düzeyde tutarak günde kaç saat çeviri yapabilir? Bu çeviri saatleri süresince kaç sayfa çeviri meydana çıkar?
Çevirmen (Seviye 6), sahada yapılan sözlü çeviri faaliyetlerinde, iş sağlığı ve güvenliğini tehlikeye atacak eylem ve ortamlardan uzak durur ve yetkililerden gerekli koruyucu önlemleri almasını talep eder.
Çeviri çalışmalarında, genel olarak analitik inceleme, konsantrasyon, araştırma ve bilgi edinme ve iletişim yoğunluklu faaliyetler söz konusudur. Bu tarz çalışmaya bağlı olarak yoğun bilgi iletişim teknolojisi araçları kullanılmaktadır. Çeviri süreçlerinin yönetimi iş yoğunluğuna ve süreçte ortaya çıkan güçlüklerin çözümlerine göre esnek çalışma saatlerini gerekli kılar. Sözlü çeviride, ISO/TSE standartları ve Avrupa Birliği normlarında belirtilen azami çalışma süreleri ve koşullarına riayet edilmelidir.
Cevabınız: Bu konuda da tabii ki bir standart olmalıdır, yazılı çevirilerde kaliteli iş çıkarmak için fikrimce 6-8 saat çalışılabilir ve bu saatlerde en fazla 20-25 sayfa çeviri yapılmalıdır.
Soru 7: Mesleki standartta yer alan aşağıdaki madde zorunlu hale getirilmeli midir?
B.4 Çeviri sözleşmesi yapmak
Cevabınız: Sözleşme yapılırsa kişiler arasındaki ilişki hukuki açıdan anlam kazanır. Herhangi bir ihtilaf durumunda da ne yapılması gerektiği baştan düzenlenmiş olur. Bence gerekli.
Soru 8: Genç çevirmenlere çeviri işletmelerinin ya da sektörün yardımcı olduğunu düşünüyor musunuz? Bu konuda örnekler verebilir misiniz?
Cevabınız: Genç çevirmenler bence staj ve sıkı denetim altında bu işe başlamalıdır. Editörden geçmeden ben bir genç çevirmen olsam işimi asla müşteriye teslim etmem. Zira ilk başta hata yapma olasılığı çok yüksek. Bu konuda firmalar ne yazık ki genç çevirmenlere uzman çevirmenmiş gibi sorumluluk yüklüyor. Bu olmamalı tabii.
Soru 9: Bir çevirmen sizce kendini nasıl geliştirebilir veya kişi kendini çevirmenliğe nasıl hazırlar? Nerelerde eğitim alabilir?
Cevabınız: Bence çevirmen mutlaka yurtdışında bulunmuş ve çeviri dilinin ülkesini ziyaret etmiş ve bu ülke insanları ile temas kurmuş olmalı, o kültürü de bilmelidir, zira genel kültür, eğitimin dışında mesleki yeterlilik için en önemli unsurlardan biridir, çok okumak, meraklı olmak, araştırmacı olmak ve sürekli yenilikleri takip etmek meslekte kariyer şansını artırır ve işin kalitesine katkı sağlar.
Soru 10: Çeviride kaliteyi arttırmak için çeviri işletmeleri neler yapabilir? ( Lütfen onayladığınız şıkları belirtiniz veya yeni şık ekleyiniz)
– Fiyat indirmemek ve çevirmenlere de fiyat indirim talebinde bulunmamak
– Ortak fiyat belirlenmesi
– Çeviride sözleşme yapılması
– Çevirinin editör ve yazım denetmeni desteği ile kontrolü
Cevabınız: Kaliteyi artırmak için çevrilen metinlerin mutlaka uzman gözüyle redakte edilmesi gerekir. Her çevirmen her konuyu çevirmemelidir. Bu konuda uzmanlaşmaya gidilmelidir.
Soru 11- Çeviride uzmanlık alanı konusunda ne düşünüyorsunuz? Çevirmen belli bir alanda uzmanlaşmalı mı yoksa her çeviriyi yapabilmeli mi?
Cevabınız:Kesinlikle şart. Herkes her şeyi çevirmemelidir. Uzmanlık dalları gerekli. Nasıl kulak burun boğaz doktoru bir kalp doktorunun işine karışmıyorsa aynısı çevirmenlik konuları için de geçerlidir. Herkes kendisini belirli alanlarda geliştirmelidir.
Soru 12- Çeviride “alaylı” –“ mektepli” tartışması hakkında fikriniz nedir?
Cevabınız: Yabancı dil bir yetenektir, doğuştan gelir, tıpkı sanatçı doğmak gibi, çevirmen olunmaz çevirmen doğulur. Dil bilmek yetenek gerektirir. Dilleri sevmeyi, insanları sevmeyi ve farklı kültürlere açık ve meraklı olmayı kısaca evrensel olmayı da gerektirir.
Soru 13: Önerileriniz/ ek görüşleriniz
Çevirmenlik mesleği günümüzde daha da fazla anlam kazanmaktadır. Globalleşme kapsamında ülkeler birbirleriyle bağlantılarını artırdığı için ilişkiler de iç içe girdi, bu sebeple artan iletişimde aracı rolünü üstlenen bir çevirmen kendi ülkesini temsil ettiği gibi ülkeler arasındaki iletişimin gerekli olduğu her alanda kilit rolü üstlenmektedir. Çevirmen insanları anlamak, doğru algılamak ve ona göre çeviri yapmak zorundadır. Sorumluluğu ağırdır ve özen gösterilmesi gereken bir meslektir. Zira siz kendinizi değil aslında ülkenizi temsil ediyor durumundasınız. Bir insan çok şey değiştirebilir. O nedenle bir insanın kendi işine her insan gibi çok değer vermesi ve özen göstermesi gerekir. Ancak bu sayede kaliteli ve güzel işler çıkar ve çevirmen istediği saygıyı görür, ancak bunun temellerini atmak her çevirmenin kendi elindedir.