Medya hayatımızın tam orta yerinde. Güne haber alarak başlıyoruz, geceyi yine haberlerle sonlandırıyoruz. Küreselleşmenin de etkisiyle zaman, mekan ve dil bakımından ortak bir paydada buluşamayacağımız olaylardan bile haberdar oluyoruz. Peki, haberler gündemimizi nasıl oluşturuyor? Bir olay olduğu gibi aktarılıyor mu yoksa haber değeri taşıması için çeşitli işlemlerden mi geçiriliyor? Çevirinin ve çevirmenlerin bu konuda nasıl bir rolü var?
Medya; bilgi akışını elinde tutarak başta siyaset, ekonomi ve sağlık olmak üzere çeşitli alanlarda gündem oluşturur. Kimi olaylara daha çok ağırlık verirken bazı olayları da geri plana atar. Dikkatimizi verilmek istenen mesaja çekerek ne üzerine düşüneceğimizi belirler. Örneğin, haber metinlerinde tekrar edilen ve vurgulanan kelimeler ilgimizi çeker. Bu da o konu hakkındaki düşüncelerimizi etkiler. Gazete manşetleri harekete geçmemiz için genellikle tepkisel yazılardan meydana gelir. Haber bültenlerinde uzun uzun yer verilen konular, kişiler veya kurumlar, medyanın gündemi belirleme stratejilerindendir. Bütün bunlar; çeşitli konularda kamuoyu araştırması yaparak, halkın nabzını tutarak ve günün hâkim ideolojisini göz önünde tutarak gerçekleştirilir. Yukarıda bahsedilenler, Gündem Belirleme Kuramı (Agenda Setting Theory) içerisinde değerlendirilir. Kısaca, medya hangi konular hakkında düşüneceğimizi ve konuşacağımızı belirleyerek bizi yönlendirir ve bunu yaparken görsel işitsel öğelerden, sembollerden, çarpıcı yorumlardan, dil oyunlarından ve mecazlardan yararlanır. Bazı olayları genellerken bazılarını da tek ve biricikmiş gibi yansıtır. Buna da Çerçeveleme Kuramı (Framing Theory) denir. Önümüze sunulan gerçekliğin belli yönleri seçilerek önem kazandırılır. Bazı haber kesitleri bilinçli olarak belirginleştirilir, bazıları silikleştirilir. Haberi oluşturan kişi, Çerçeveleme Kuramı ile (Framing Theory) bir mesajın alıcıya nasıl iletileceğini planlar, bu doğrultuda seçimler yapar.
Bir haberin uluslararası alanda yer edinmesi için çeviri olmazsa olmazdır. Çeviri, dil bariyerini ortadan kaldırır, farklı diller konuşan ama aynı konu üzerinde düşünen insanlara karşılıklı tartışma ortamı ve fikir paylaşma imkânı sunar. Medyanın küreselleşmesiyle çeşitli medya kuruluşları ve haber ajansları, dünya gündeminin aktarılması için çevirmenlere ihtiyaç duymaya başlamıştır. Bunun için çevirmenlerin gündemi takip etmesi ve gelişmelerden haberdar olması gerekir.
Çevirmenlerin dikkat etmesi gereken bazı noktalar vardır. Haberler salt bilgi içermediğinden çevirmenler de haber çevirilerinde kelimesi kelimesine çeviri yapmamalıdır. Çevirmen; çeviri sürecinde verdiği kararlarla, haberin hangi amaca ve kime yönelik yapıldığını göz önünde bulundurarak Çerçeveleme Kuramı’nı (Framing Theory) uygular. Konu uygun bir bağlama yerleştirilir, genişletilir. Zaman zaman okuyucunun/izleyicinin hafızasının tazelenmesi adına söz konusu haber hakkında geriye dönük açıklamalar yapılır ve örnekler verilir. Tabii, burada medya kuruluşunun ideolojisi ve bakış açısı da çok önemlidir. Çevirmen kelime seçimlerine ve dil bilgisi kullanımlarına, haberin hangi konu (siyaset, ekonomi, sağlık, bilim, sanat, spor vb.) hakkında ve hangi kanallar aracılığıyla (haber bülteni, gazete haberi, internet haberi vb.) yapıldığını göz önünde bulundurarak bilinçli bir şekilde karar verir. Örneğin; yabancı bir haber ajansından aktarılan bir olayda, çevirmen haberin Türk basınında hedef kitleye hitap etmesi için çeviride yerlileştirmeden yararlanır. Haberin daha iyi anlaşılması için eklemeler yapar, kültürel referansların aktarılması için uyarlamalara başvurur.
Bütün bunlara baktığımızda çevirmenlerin de aktif olarak rol aldığı medya sektörünün, okuduğumuz/dinlediğimiz haberler aracılığıyla gündemimizi belirlediğini ve düşüncelerimizi etkilediğini görüyoruz.