Sözlü tercümede söylenenden fazlasını çevirmek:
Mümkün olduğu kadar açıklayıcı olmak ve hitap sanatının nezaket kurallarına uymak amacıyla, söylenenden farklı ve bazen de fazla kelime kullanmak, dil bilmeyen muhataplarınız tarafından şüpheyle karşılanabilir. “Ben 3 kelime söyledim, siz ise iki cümle olarak çevirdiniz? Benim söylemediğim şeyleri mi anlatıyorsunuz yoksa?” Hatta, “Ne uyduruyorsunuz, yoksa kendi kişisel yorumunuzu mu katıyorsunuz?” şeklinde tepkiler alabilirsiniz. Oysa siz, 4. kez söylenen bir şeyi, 5. kez karşı tarafa söylerken, “Beyefendinin daha önce de birkaç kez belirttiği gibi” şeklinde bir şeyler kullanmak durumundasınızdır, yoksa karşınızdaki kendi kendine “ aptal mı sanıyorsunuz beni, anladım, neden aynı şeyi 4. kez söylüyorsunuz?” diye düşünüyor ve size gözlerini döndürerek bakışlar atabiliyor. Tekrar eden kişi, aynı şeyi 4-5 kez söylediğinin farkında olsa, zaten tekrarlamaz, ya da kendisi “ daha önce de değindiğim üzere…” diye başlar. Siz onun ayıbını örtmeye çalışırken, bir de fırça yiyorsunuz. Ben bu söylenecek fazla bir şeyi olmayanların, aynı şeyleri tekrar tekrar anlatmaları durumuna “geviş getirme sohbetleri” diyorum.
“Bu bağlamda işbirliği yapmamız kaçınılmaz bir zarurettir..
“Bu iyi niyetle, kurumlarımız arasında ortak bir çalışma yapmamız, herkes için faydalı olacaktır.”
“Birimlerimiz ve ekiplerimiz arasında yapacağımız işbirliği, gerek sorunların çözümünde, gerekse iki ülke arasındaki dostluğu ve kardeşliği perçinleyecektir.”
“Bu konunun tek ülke tarafından çözülmesi beklenemez. Dolayısıyla konuya paydaş tüm ülkeler arasında yoğun bir iletişim, diyalog ve işbirliği ortamı hazırlamamız, elzemdir.
“Sorunumuz, sınır aşan bir sorun. Dolayısıyla çözüm arayışının da uluslararası olması kaçınılmazdır.
Aktan Aydoğmuş’a teşekkürler..