Sizlere bölüm hakkında fikir vermek ve verimli bir başlangıç yapmanıza yardımcı olmak adına Korece Dilbilimci ve Çevirmen Merve GÜVEN ile gerçekleştirdiğimiz röportajımızı sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyuyor ve yeni başlangıçlara sağlam bir adım olmasını diliyoruz.

Merhaba Merve Hanım, çok ayrı ve özel bir kültürü paylaşmak için bizleri kırmadığınız için teşekkür ederiz. Okulların açılmasına çok az kaldı ve yeni kazananlar heyecanlı. Ülkemiz gençliğince son yıllarda çok ilgi gören fakat sınırlı sayıda öğrenci alan bu dil bölümünü yeni kazananlara neler önerirsiniz?

Öncelikle herkese merhaba! Kore Dili ve Edebiyatı bölümünü kazananlara naçizane önerim, ders çalışmaktan ziyade, kendilerini kültürüyle, edebiyatıyla yeni bir dil öğrenmeye hazırlamaları olacaktır. Farklı bir kültüre açık olmak dil öğrenirken çok önemlidir. Örneğin Kore’nin kültürüne, günlük yaşantısına ne kadar hâkim olursanız, ileride bu çevirilerinizde size büyük kolaylık sağlayacaktır. İkinci tavsiyem, bölüme Kore dizilerinden veya güvenilir olmayan internet kaynaklarından öğrendiklerinizle başlamamanız. Ben Erciyes Üniversitesi’nde okudum ve bu bölüme tek bir harf dahi bilmeden başladım. Hocalarımızın sayesinde sıfırdan başlamam temelimi daha sağlam yaptı. Tabii ki ilerleyen zamanlarda öğrendiklerimizi diziler olsun, şarkılar olsun dinleyerek pekiştirmek size fayda da sağlar. Kendi bölümüm için konuşursam, yeni kazananlar sakın hiçbir şey için endişe etmesinler. Biz hocalarımızla bir aile gibiydik ve onları şimdiden çok özledim. Ben severek okudum, umarım siz de severek okursunuz. Bizim bölümde Prof.Dr. S. Göksel Türközü hocamızın efsaneleşmiş bir sözü vardır; “Hanca Düşün.” (Zamanla ne demek olduğunu anlayacaksınız :))  Bölümü yeni kazanan herkese merhaba!

Korece Dilbilimci ve Çevirmen Merve GÜVEN

Peki Merve Hanım, gençler bu tatilde hangi kitaplar okunursa üniversite eğitimi boyunca iyi ki dersiniz?

Benim okuduğum ve önerebileceğim kitaplar; “İçsel Huzur İyi Yaşamın Kapısını Açar , Epiktetos” çok beğendiğim bir kitap oldu. 26 yazardan tek bir hikaye olan “ADALET” romanı da güzel bir deneyimdi. Onun dışında tezimi yazarken okuduğum “Kore Savaşında Türk Ordusu, Necmettin Özçelik” “Kore Savaşı ve Türkiye’nin Nato’ya Kabul Edilmesi, Vural Şahbenderoğlu” iki kitabı da yavaş yavaş tadını çıkararak bir kez daha okudum. Eğer benim gibi tarih seviyorsanız tavsiye ederim.

Biraz daha dilbilim ve kültüre girecek olursak; üniversite yılları boyunca katkı sağlaması açısından genel kültür ve Kore Dili  ve Edebiyatı açısından tavsiye edeceğiniz kitaplar nelerdir?

Kitap okumanın bölüm fark etmeksizin çok ama çok önemli olduğunu söyleyebilirim. Korece okumayı öğrenirken, öğrendikten sonra çeviri yaparken çok faydası dokunur. Evet, açık konuşmak gerekirse ben az kitap okumanın sıkıntılarını çeviri yaparken çok yaşadım. Onun için hangi tür olursa olsun bol bol kitap okuyun, okuyalım! Üniversite her genç için yeni bir hayata adım atmak gibidir. Bu yeni hayata adım atacak arkadaşlarıma tavsiyem kişisel gelişim kitapları okumaları. Çünkü bu yeni hayata ne kadar çabuk özgüvenle adapte olurlarsa, derslerdeki başarıları da o kadar hızlı yükselir. Onun dışında ben Kore kültürüne, edebiyatına yavaştan giriş yapayım diyorsanız eğer değerli hocalarımızın altın değerinde çevirileri ve kendi yazdıkları kitaplar var. Hepsini okudum ve hala arada okumaya devam ediyorum. Sayın Prof.Dr. S. Göksel Türközü Hocamızın çevirisini yaptığı, ve benim en çok sevdiğim kitap olan “Ahn Do-Hyun”un eseri “Gümüş Somon’un Büyük Yolculuğu”nu okumanızı şiddetle tavsiye ederim. Yine Hocamızın çevirisi olan; “Han Kang”dan “Vejetaryen” ; “Hwang Sok-Yong”dan “Prenses Bari” kitaplarını okumanızı öneririm.

Doç.Dr. Hatice Köroğlu Türközü Hocamızın Kore edebiyatını ve tarihini kolayca anlayabilmemizi sağlayan “Modern Kore Edebiyatı Tarihi” ve “Kore Öyküleri” adlı eserlerine de göz gezdirmenizi tavsiye ederim. Zira bölüme başlayınca hepsini detaylı bir şekilde öğreneceksiniz. Genel Kültür için haber dinlemenizi veya okumanızı öneririm. Eğer İngilizceniz varsa yabancı kaynakların haberlerini takip edin. Koreceyi öğrendikten sonra her gün haber manşetlerine bakmak alışkanlık haline gelecektir.

Korece Dilbilimci ve Çevirmen Merve GÜVEN

Bazı bölümlerde yabancı hocalar oluyor ve dersler bölüm dilinde işleniyor veyahut kaynak sıkıntısı oluyor ve orijinal dilde kitapların kullanılması gerekiyor. Bu bağlamda yeni kazanan biri hangi seviye dil bilirse Korece olan dersleri/ derste kullanılan kaynakları daha iyi anlayabilir?

Yeni kazanan birisi eğer İngilizce bilirse kesinlikle her aşamada ona fayda sağlayacaktır. Ben İngilizce bilerek bölüme başladım. Bazı dil bilgisi kaynaklarımızda açıklamalar vs. İngilizce olduğu için kendi başınıza çalışırken size fayda sağlıyor. Zaten derste hocalarımız hepsini Türkçe olarak bizlere detaylı bir şekilde öğretiyorlar. İnternet üzerinden sözlük kullanırken de İngilizce bilmek çok fayda sağlıyor. Bütün bunların dışında herkesin orta derecede İngilizce öğrenmesi gerektiğini düşünüyorum. Hayatımızın her aşamasında bize kesinlikle avantaj sağlayacaktır.

Biliyoruz ki Kore kültürü apayrı bir kültür ve çok da ilgi çekici. Bu hususta genel kültür edinimi açısından yeni kazananlara neler önerirsiniz?

Genel kültür edinmek istiyorsak bunun en kolay yöntemi çeşitli kitap okumak, gündemi takip etmek ve araştırma yapmaktır. Yeni başlayanlar için önerim öğrenmeye açık ve meraklı olmalarıdır. Günümüzde hemen hemen herkesin merak ettiklerini internetten araştırabilme imkanı var. Bir şeyi merak ediyorsanız boş vermeyin, açın interneti neymiş bir göz atın. Emin olun ilerde mutlaka size olumlu dönüşü olacaktır.

Photo by Merve GÜVEN

Biliyoruz ki bu bölümü kazananlar İngilizce bir sınavla geldi. Bu bağlamda ikinci dil edinimi açısından yenilere hangi dil öğrenim tekniklerini önerirsiniz?

Evet, bu bölümü kazananlar İngilizce yabancı dil sınavına girdiler. İkinci bir dil öğreniyorsanız, bildiğiniz İngilizce okuduğunuz dilin önüne geçmemeli ama bir şekilde onu takip etmelidir. Ben Korece’ye ağırlık verdiğim dönemde İngilizce konusunda köreldiğimi fark ettim. Bunu fark ettiğim anda gün içerisinde elimden geldiğince İngilizceyi duymaya çalıştım. Yani elimden geldiğince İngilizce kaynaktan haber okumaya, İngilizce talkshow veya dizi izlemeye çalıştım. Başka bir iş yapıyor olsam bile, telefonumdan İngilizce dizi açar onu duymaya çalışırdım. Kesinlikle faydasını gördüm. İki dil arasında dengeyi iyi kurmak gerektiğini düşünüyorum. Çoğu zaman iki dili birlikte yürütmek kafa karışıklığı yaratsa da, bir zaman sonra kişi bunu yönetebilir hale geliyor.

Photo by Merve GÜVEN

Benim de çok merak ettiğim bir ülke ve kültür olduğu için aklıma takılan bir konu oldu ve sormak istedim. Coğrafya bilgilerimize dayanarak biliyoruz ki iki tane Kore adında ülke var, biri Kuzey Kore bir diğeri de Güney Kore. Sizin bölümün dili bu ülkelerin ikisinin de dili mi? Bu ülkelerin dilleri ve kültürleri birbiriyle aynı mı farklı mı?

Kuzey Kore ve Güney Kore 1950-53 yılları arasında savaşa girmiş ve sonunda ayrılmış olan iki devlet. Aynı millet olmalarına rağmen bu tarihten sonra ayrıldıkları için günümüze kadar geçen sürede kültür olarak çok farklılaşmışlar. İkisinin de yönetim şekli farklı. Biz Güney Kore’de konuşulan halini öğreniyoruz. Kuzey Kore çok katı kuralları olan dışa kapalı bir ülke, Güney Kore ise herkesin bildiği üzere çok gelişmiş ve çağdaş bir ülke. İki ülke de Korece konuşuyor fakat farkları var. Kuzey Korelilerin konuştuğu Korece hakkında pek bir bilgim yok. Fakat dizilerde ve filmlerde bir Kuzey Korelinin konuşmasını duyduğum zaman “Aa bu Kuzey Koreli” diyebiliyorum. Korece öğrenen biri bu farklı kolayca duyabilir. Biz bölümümüzde Güney Kore’de konuşulan Koreceyi öğreniyoruz.

Photo by Merve GÜVEN

Bu soruyu sorarken tereddüt etmiştim doğrusu ama iyi ki sormuşum. Çünkü eminim ki herkes aynı dil konuşuluyor sanıyordur. Bir de araştırmalarıma dayanarak şunu söyleyebilirim ki Kore gelenekleri Türk aile kültürü ve ahlak yapısına çok uygun. Dizilerden de görebiliyoruz bunu. Ortak veyahut çok yakın kültürel özelliklerimiz var mı bu ülkeyle, örnekler verebilir misiniz?

İnsan için olan bazı değerler, neresi olursa olsun benzerlik gösterir. Ama Kore ve Türkiye arasındaki kültür benzerliği mevcut. Ben de dizi ve filmlerde bu farkı görmüştüm. 2017 yılında Güney Kore’ye değişim öğrencisi olarak gittiğimde bu benzerliği daha yakından gördüm diyebilirim. Orada yaşadığım 1 yıl boyunca bu benzerlikleri hep dile getirdim. Kore halkının misafirperver ve yardımsever olmaları, hatta yaşlıların tepkilerini bile bizimkilere benzettim. Ama Kore dizilerinin ve filmlerinin gerçeği yansıtmadıklarını da belirtmek isterim. Biz dizileri izleyerek bu kanıya varıyoruz ama Kore’deki gerçek yaşantı dizilerdeki gibi asla değil. Aile değerleri çok önemlidir Kore’de. Bayramlara çok önem verilir ve büyük bir coşkuyla kutlanır. Evlere ayakkabıyla girilmez. Büyüklere saygı çok önemlidir. Benzer kültürel özellikler olmasına rağmen yine de bambaşka bir kültüre sahip Kore. Ben yaşadığım süre boyunca hiç “Lanet olsun, neden buradayım?” demedim, hep “iyi ki buradayım.” dedim.

Artık bu ülkeyi daha çok merak ediyorum. Umarım yakın zamanda ziyaret edebilirim. Merve Hanım’a çok teşekkürler. Bu röportajla da gençlere ışık tutalım derken kendime birçok bilgi edindim. Bu harika eğitimin hayatınızı verimli kılması dileğimle. Sevgiler.

KAYNAK

Öne Çıkan Görsel

Tags: