ÇeviriBlog Deyimsel Perşembe serisinden herkese merhaba! Her hafta İngilizce bir deyimi açıkladığımız serimizde bu hafta: ”Make a mountain out of a molehill yani ”Pireyi deve yapmak”.

Söz konusu deyimi kelimesi kelimesine çevirecek olursak ”köstebek yuvasından dağ yapmak” gibi bir karşılık elde ediyoruz ki aslında kelimeler de asıl anlamı ele veriyor burada.

Molehill sözcüğü İngilizce sözlüklerde ”köstebek yuvası” ve ”önemsiz şey” anlamlarına geliyor. Her iki kelime de deyim içerisinde işlevsel; zira Türkçede de ”önemsiz/küçük bir şeyi/konuyu büyütmek, abartmak, sorun haline getirmek” anlamında  ”pireyi deve yapmak” ifadesini kullanıyoruz.

Modern Türkçede yaygın bir kullanıma sahip olmasa da ”habbeyi kubbe yapmak” şeklinde benzer bir kullanım da söz konusu. Genel olarak ”tahıl tanesi” anlamında kullanılan ”habbe” kelimesi küçük bir şeyi nitelerken, büyük bir yapıyı çağrıştıran ”kubbe” ise aradaki abartıyı açıklıyor.

Gelelim söz konusu deyimin kökenine:

Hemen her atasözü ve deyimde olduğu gibi burada da kesin bir zaman ya da olay gösterilemiyor; nerede, ne zaman ve ilk defa neden söylendiğine dair. Ancak burada edebiyat ve kitaplar devreye girerek bize ışık tutuyor. Make a mountain out of a molehill deyiminin 1660’lı yıllarda yazılı kaynaklarda bulunduğu belirtiliyor. James Howell’a ait ve pek çok dilden deyim/ atasözü içeren bir sözlükte ”making mountains of molehill” şeklinde bir bölüm geçiyor.

Küçük bir şeyi büyütme konsepti tarih boyunca var olmuş olsa ki aynı deyimin farklı bir versiyonu ‘making an elephant out of a fly’ (sinekten fil yapmak), 16. yüzyılın ortalarına dayanıyor. İngiliz oyun yazarı Nicholas Udall, 1548 yılında,  The First Tome or Volume of the Paraphrase of Erasmus Upon the New Testament adlı eserinde ifadeyi şöyle kullanıyor: ”The Sophistes of Grece coulde through their copiousness make an Elephant of a flye, and a mountaine of a mollehill.” (Yunan bilgiçler, bolluk ve bereketleri ile bir sinekten fil ya da bir köstebek yuvasından dağ yapabilir.)

Deyim ve atasözlerinin topluma mal olduğu ve dilin yaşayan canlı bir varlık olarak sürekli değişmekte, evrilmekte olduğu göz önünde bulundurulursa, Udall’ın, deyimi günümüzdeki anlamıyla ”sorun yaratmak” şeklinde kullanmadığı anlaşılabilir. Öyle ki seslere, kelimelere ve kalıplara, her ne kadar anlık ya da kısa sürede olmasa da zamanla farklı anlamlar yüklemekteyiz toplum ve insanlık olarak.

Deyimin kullanıldığı olabildiğince eski bir diğer kaynak ise Erasmus’un eseri Adagia. Deyim, yine bir fil ile sinekten yola çıkarak, Latince ifadelerin bir araya getirildiği eserde Erasmus tarafından ”elephantem ex musca facere” şeklinde kullanılıyor.

Kaynak

Google Books

Know Your Phrase

Writing Explained

Quora

Tags: