Frankofoni Haftası/Ayı nedir? Nasıl kutlanır?
Fransızların son derece milliyetçi insanlar olduğunu ve dillerine aşırı düzeyde önem verdiklerini duymuşsunuzdur veya bilirsiniz. Bir Fransız’ın İngilizce bilip yine de anadilini konuştuğuna sıklıkla şahit olabilirsiniz ya da onlarla kendi dillerinde konuşmadığınızda size -işte tam da Fransız bakışı diyebileceğiniz- bir aristokrat edasında kinayeli bakışlar atabilirler. :)
Fransa her açıdan çok fazla turist çeken bir ülke olmakla birlikte, son yıllarda özellikle Nice (Nice Caz Festivali), Cannes (Cannes Film Festivali) gibi güney şehirlerine dünyanın dört bir yanından insanlar akın ettikçe Fransızlar da biraz olsun yumuşadılar ve farklı dillere sıcak bakmaya başladılar ancak her ne olursa olsun dil kavramı onlar için fazlasıyla önem arz ediyor. Dolayısıyla bu “Frankofonluk” mevzusu üzerinde şiddetle duruyorlar.
Genel olarak, İngilizce kelimelerin dildeki akışına rağmen (le weekend, le brunch, OK), Fransız dili tutkusu kendini göstermektedir ve dünyada hala Molière dilinin bir versiyonunu kullanan tüm ülkelere adanmış; “La Semaine de la Langue Française et de la Francophonie” ile başlayıp ve “Le Mois de la Francophonie” ile devam eden etkinlikler süregelir. Frankofoni haftası kapsamında ortak aktiviteler düzenlenir, Fransızca şarkılar söylenir ,şiirler okunur, danslar edilir, yarışmalar yapılır, ikram edildiği takdirde şaraplar içilir, peynirler yenir…
Geçtiğimiz haftalarda Paris’te yapılan etkinliklerden sadece birkaçı:
Grande Dictée de la Ville de Paris: Dictée Fransızcada çok önemli bir yöntemdir. Eğer lisede Fransızca dersi aldıysanız, ne demek istediğimi anlayabilirsiniz. Çünkü Fransızca yazılışı ve okunuşu arasında çok büyük farklılıklar taşıyan bir dildir. Öğretmen yavaşça bir metni okur ve ne duyduğunuzu yazarsınız. Görünüşte oldukça ezberci algılanan bu yöntem; ortografi, noktalama işaretleri ve kelime dağarcıklarındaki boşlukları ortaya çıkarmakta bir numaradır. Fakat dile gönül vermiş bir insansanız, usta yazarlar tarafından yazılmış paragrafları; onların sözdizimi ve düzyazılarının ritimleri hakkındaki detayları bile büyük bir kıvraklıkla seçip ve doğru dictée‘yi yapabilirsiniz.
Frankofoni kapsamında altı Parisli ilkokul sınıfından öğrenciler Paris’teki bir belediye binası olan Salle de Conseil‘e yerleşiyorlar ve Frankofon edebiyatının önemli bir metninden alınmış ve dünya Frankofon kültürünün önemli bir figürü tarafından okunan bir dictée deneyimi yaşıyorlar.
Dis-moi Dix Mots sur Tous les Tons / Mes Dix Mots à Moi: Paris banliyölerindeki çeşitli kütüphanelerde – şarkı söyleyerek, konuşarak, doğaçlama yaparak, yazarak- katılımcılar 10 kelime ile birbirlerine sesleniyorlar. Bu yıl seçilen 10 kelime ise accent, bagou, griot, jactance, ohé, placoter, sustainer, truculent, voix ve volubile.
Quartiers en poésie: Paris’in 20. bölgesinde yaşayan çocuklar ve yetişkinler, şiir yazmak için bir yıl boyunca çalışıyorlar. Bunların arasından 200’ü, duvarlarda grafiti olarak gösteriliyor.
Paris Expat’ Café: Dilin bu kutlamasında, frankofon olmayanlar için de bir yer var ve buradaki çeşitli gurbetçiler “Fransızcada telaffuz edebileceğiniz en zor kelime nedir?” gibi sorulara cevap veriyorlar.
Hem ülkemizde hem de dünyada gerçekleşecek bir sonraki Frankofoni etkinliklerini, kutlamalarını konu alan yeni yazılarla görüşmek üzere.
Kaynakça