Koronavirüs salgını diğer adıyla Covid-19 bildiğiniz üzere ülkemizi ve tüm dünyayı büyük ölçüde etkiledi. Koronavirüs aylardır hayatımızda ve birçok değişikliği de beraberinde getirdi. Hayatımıza girişiyle sadece alışkanlıklarımızı değiştirmekle kalmadı; günlük yaşantımıza da yepyeni kavramlar ve kelimeler kattı. Tıpkı kelime ezberi yapan bir öğrenci gibi her gün duya duya, kullana kullana bizler de bu yeni kavramları kısa sürede literatürümüze ekledik.
İki dil arasında iletişim köprüsü kurmayı meslek edinen çevirmenler için ise yeni bir terimi literatüre ekleme süreci sadece ana dil ile sınırlı kalmıyor. Ana dilin yanı sıra başka dillerde de bu terimlerin karşılığını arıyor birçok çevirmen… Bir başka deyişle sadece kaynak dildeki karşılık yetmiyor kendilerine, çünkü bu yeni ifadelerin, kelimelerin hedef dilde de bir karşılık bulmaları lazım ki anlatılmak istenen hedef kitle tarafından anlaşılır hale gelsin.
Yaşadığımız şu zorlu süreçte çevirmenler olarak özellikle sağlık alanında iş yükü oldukça arttı. Çeviri öncesinde ve çeviri sürecinde gerçekleştirdiğimiz terim araştırması ise işimizin olmazsa olmazı. Terim araştırması yaparken kimi zaman uygun terimi bulmak için günlerce, haftalarca uğraştığımız ve titizlendiğimiz doğrudur. İşte bu yüzdendir ki söylenmek isteneni hedef dilde en uygun şekilde ifade edebilecek terimi bulduğumuzdaki mutluluğumuz paha biçilemez.
Sizlerle aşağıda Fransızca ve Türkçe karşılaştırmalı olarak oluşturulmuş bir Covid-19 terminolojisi paylaşıyoruz. Bu yazımız ile söz konusu terimleri içeren alanlarda çeviri yapan çevirmenlere ve bu gibi Fransızca terimleri merak edip de öğrenmek isteyenlere bir nebze de olsa ışık tutabilmeyi diliyoruz.
Sağlıkla kalın…
FRANÇAIS | TÜRKÇE |
[le] virus | virüs |
[le] le nouveau coronavirus | yeni tip koronavirüsü |
[la] Covid-19 | Covid-19 |
[la] pneumonie | zatürre, pnömoni |
[la] contagion | bulaşma |
[la] épidémie | salgın, epidemi |
[la] infection | enfeksiyon |
İnfecter | bulaştırmak |
être infecté (par le coronavirüs) | enfekte olmak, (koronavirüse yakalanmak) |
[la] personne infectée | enfekte olan (kişi), hasta (kişi) |
[la] personne à risque | risk grubundaki insan |
[le] cas d’infection | enfekte vaka |
[la] source d’infection | enfeksiyon kaynağı |
[le] mode de transmission | bulaşma yolu, bulaşma şekli |
[la] transmission inter-humaine | insandan insana bulaşma |
[la] transmission par gouttelettes | damlacıkla bulaşma |
[la] gouttelette | damlacık |
[la] salive | tükürük, salya |
[la] transmission par l’air | hava yoluyla bulaşma |
[la] transmission par contact | temas yoluyla bulaşma |
[le] contact rapproché | yakın temas |
[le] [la] malade | hasta |
[les] nouveaux cas de coronavirus | yeni koronavirüs vakaları |
[le] nombre cumulé de cas | kümülatif vaka sayısı |
[le] cas suspect | şüpheli vaka |
[le] cas confirmé | doğrulanmış vaka, rapor edilen vaka |
[le] cas asymptomatique | asemptomatik vaka |
[la] unité de soins intensifs | yoğun bakım ünitesi |
[la] guérison | iyileşme |
guérir | iyileşmek |
[la] sortie de l’hôpital | taburcu olma |
[le] cas de patients guéris | iyileşen vaka |
[le] décès | vefat, ölüm |
[le] taux de mortalité | ölüm oranı |
[le] essai clinique | klinik deneme |
[le] kit de test | test kiti |
[le] vaccin contre le coronavirus | koronavirüs aşısı |
[le] [la] infirmier/ière | hastabakıcı, hemşire |
[la] incubation | kuluçka dönemi |
[le] éclatement (de la pandémie) | (salgın) ortaya çıkma, patlak verme |
[la] zone affectée | etkilenen bölge |
[la] quarantaine | karantina |
[la] isolation | izolasyon |
[le] symptôme | semptom, bulgu, belirti |
[la] toux | öksürük |
tousser | öksürmek |
[la] toux sèche | kuru öksürük |
[le] éternuement | hapşırma, aksırma |
éternuer | hapşırmak, aksırmak |
[le] crachat | balgam |
cracher | tükürmek |
inhaler | nefes almak |
exhaler | nefes vermek |
[la] fièvre | ateş |
avoir de la fièvre | ateşi olmak |
[le] mal de tête | başağrısı |
avoir mal à la tête | başı ağrımak |
[le] épuisement | halsizlik |
[le] nez bouché | tıkalı burun |
[la] rhinorrhée; [le] nez qui coule | burun akıntısı |
[le] mucus | sümük |
[le] mal de gorge | boğaz ağrısı |
[la] diarrhée | ishal, diyare |
[la] difficulté à respirer | solunum güçlüğü |
[le] système respiratoire | solunum sistemi |
[la] protection | koruma |
[le] masque | maske |
[le] masque chirurgical | cerrahi maske |
[le] vêtement de protection | koruyucu giysi |
[le] équipement de protection | koruyucu malzeme, araç gereç |
[les] lunettes de protection | koruyucu gözlük |
[le] gant | eldiven |
à jeter après usage; jetable | kullan-at, tek kullanımlık |
[la]désinfection | dezenfeksiyon |
[le] désinfectant | dezenfektan |
[le] alcool | alkol |
[le] désinfectant pour les mains | el dezenfektanı |
[le] gel antibactérien | antibakteriyel jel |
[le] savon liquide | sıvı sabun |
[la] Organisation Mondiale de la Santé (OMS) | Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) |
[la] Urgence de Santé Publique de Portée Internationale (USPPI) | Uluslararası Endişe Duyulan Bir Halk Sağlığı Acil Durumu |
[le] Ministère de la Santé | Sağlık Bakanlığı |
[la] distanciation physique | sosyal mesafe |
[la] hygiène | hijyen |
[le] cas positif (au coronavirus) | pozitif (koronavirüs) vaka |
[le] auto-isolement | kendi kendine izolasyon |
[le] état d’urgence | olağanüstü hal |
[le] couvre-feu | sokağa çıkma yasağı |
[le] bilan | bilanço |
[le] pic | pik, zirve |
[le] appareil respiratoire | solunum cihazı |
[la] anamnèse | anamnezi, hastanın geçmişi |
[le] diagnostic | teşhis |
diagnostiquer | teşhis koymak |
[le] traitement au plasma | plazma tedavisi |
[la] immunité collective | sürü bağışıklığı |
[la] normalisation | normalleşme |
[la] normalisation graduelle | kademeli normalleşme |
[la] virologie | viroloji, virüsleri inceleyen bilim dalı |
[le] virologiste | viroloji dalında uzman kişi |
en observation | müşahade, gözlem |
garder en observation | müşahade altında tutmak |
se laver les mains | ellerini yıkamak |
[la] maladie chronique | kronik hastalık |
[le] [la] malade chronique | kronik hasta |
[le] personnel médical | sağlık çalışanı |
[le] organisme de soins de santé | sağlık kuruluşu |
rester à la maison | evde kalmak |
[le] enseignement à distance | uzaktan eğitim |