Çevirmenler el ele verince dünya biraz daha yakın, biraz daha anlaşılır, biraz daha güzel!
Covid-19 ya da daha bilinen adı ile Koronavirüs hastalığı, 2020 yılında karşımıza çıkan, yeni bir virüsün ortaya çıkışından kaynaklanan bulaşıcı bir hastalıktır. Şu anda küresel ölçekte mücadele ettiğimiz Covid-19 salgını sebebiyle çevirmenler olarak bu alanda her gün onlarca medikal ve kurumsal metin çevirmek zorunda kalıyoruz. İlk başlarda terim araştırması yaparken oldukça zorlanmış, bol bol makale, araştırma ve yazı, hatta doğru karşılıkları bulurken fikir olur belki diye salgın hastalıklarla ilgili eski komplo teorilerini bile okumak zorunda kalmıştık! (Biri çevirmenlerin Google arama motorundaki arama geçmişine baksa gerçekten çok eğlenir ) Burada ortak akıl ile yapılmış çok dilli bir sözlükçe var. Umarım bu alanda çalışan tüm çevirmenlere faydalı olur.
ENGLISH | TÜRKÇE |
Virus | virüs |
novel coronavirus | yeni tip korona virüsü |
Covid-19 | Covid-19 |
pneumonia | zatürre, pnömoni |
pathogen | patojen |
intermediate host | İkincil konak, ara konak |
infection ; contagion | bulaşma; bulaştırma |
infection | enfeksiyon |
to infect ; to be infected | bulaştırmak; (koronavirüse) yakalanmak, enfekte olmak |
infected person | hasta (kişi) |
susceptible persons/population | risk grubundakiler/risk grubundaki insanlar |
case of infection | (enfekte) vaka |
contamination | kontaminasyon, bulaşma, kirlenme |
contaminate | kontamine etmek, bulaşmak, kirletmek |
source of infection | enfeksiyon kaynağı |
route of transmission | bulaşma yolu |
transmission way | bulaşma türü |
mechanism of transmission | bulaş(ma) mekanizması |
person-to-person / human-to-human transmission | insandan insana bulaşma |
droplet transmission | damlacıkla bulaşma |
droplet ; saliva | damlacık; salya, tükürük |
air transmission | hava yoluyla yayılma/bulaşma |
community transmission | toplumsal bulaşma |
aerosol transmission | aerosol bulaşma, havadaki damlacıklarla bulaşma |
contact transmission | temas yoluyla bulaş(ma) |
close contact | yakın temas |
vertical transmission | dikey bulaş(ma) |
case | vaka |
patient | hasta |
new cases | yeni vakalar |
cumulative number of cases | kümülatif vaka sayısı |
infected person (REPEATED) | hasta, enfekte kişi |
susceptible persons/population (REPEATED) | riskli kişiler/gruplar |
case of infection (REPEATED) | enfeksiyon vakası |
suspected case | şüpheli vaka |
confirmed case | kesin vaka, rapor edilen vaka |
asymptomatic case | asemptomatik vaka |
sporadic case | sporadik vaka |
severe case | ağır vaka |
intensive care | yoğun bakım |
cure | iyileşme, ilaç, tedavi, çare |
to be cured | iyileşmek |
cured case | iyileşen vaka |
death | ölüm, vefat |
fatality rate / mortality rate | ölüm oranı |
clinical trial | klinik deneme |
nucleic acid testing (NAT) | Nükleik Asit Testi, NAT Testi |
testing kit | test kiti |
vaccine | aşı |
caregiver | bakımveren; hemşire, hastabakıcı |
incubation, latent period | inkübasyon / kuluçka dönemi |
outbreak | (salgın) çıkma, patlak verme |
epidemic, outbreak | epidemi, salgın hastalık; patlak vermesi, baş göstermesi |
pandemic | pandemi; yaygın hastalık |
affected area | etkilenen bölge |
n/v : quarantine | karantina |
quarantine; isolation | karantina; tecrit |
test | test |
being waiting for test / result | testin sonuçlanmasını beklemek |
symptom | semptom, belirti |
cough | öksürük |
to cough | öksürmek |
dry cough | kuru öksürük |
sneeze | aksırık, hapşırma |
to sneeze | aksırmak, hapşırmak |
sputum | balgam |
to spit | tükürmek |
to inhale | nefes almak |
to exhale | nefes vermek |
n: fever | ateş |
headache | baş ağrısı |
fatigue | bitkinlik |
stuffy nose | tıkalı burun, burun tıkanlıklığı |
to have runny nose | (burun) akmak, burun akıntısı |
nasal mucus | burun mukozası, sümük |
sore throat | boğaz ağrısı |
diarrhea | ishal, diyare |
difficulty in breathing | solunum güçlüğü |
body | beden |
respiratory system | solunum sistemi |
respiratory tract | solunum yolu |
nasal cavity | geniz (boşluğu) |
oral cavity | ağız boşluğu |
pharynx | farinks, yutak |
larynx | larinks, gırtlak |
trachea | trake, soluk borusu |
bronchi | bronşlar |
lung | akciğer |
mucosa | mukoza |
lobe | lob |
protection | koruma |
quarantine; isolation (REPEATED) | karantina; tecrit |
mask | maske |
surgical mask | cerrahi maske |
protective clothing | koruyucu giysi, koruyucu tulum |
eye shields, goggles | koruyucu gözlük |
shoe covers | galoş, ayakkabı koruyucu |
gloves | eldiven |
disposable | kullan-at, tek kullanımlık |
to wear | giymek |
to remove | çıkarmak |
disinfection | dezenfeksiyon, arındırma |
disinfectant | dezenfektan |
chlorinated disinfectant | klor içeren dezenfektan |
alcohol | alkol |
to spray | püskürtmek |
hand sanitizer, liquid soap | el dezenfektanı; sıvı sabun |
World Health Organization (WHO) | Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) |
Public Health Emergency of International Concern (PHEIC) | Uluslararası Düzeyde Halk Sağlığı Acil Durum |
Health Commission (China) | Sağlık Komisyonu (Çin) |
Chinese CDC (CDC of China) | Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (Çin) |
Ministry of Health (Italy) | Sağlık Bakanlığı (İtalya/Türkiye) |
Supreme Institute of Health, ISS | Sağlık Yüksek Enstitüsü (İtalya) |