Körlerin yazıp okumalarını sağlayan kabartma karakterlere Braille Alfabesi denilir. Görmeyenler kalıcı olması amacıyla karton üzerine yazılan ve parmak dokundurularak okunan özel bir yazı sistemi kullanırlar. Latin alfabesine benzemeyen ve üretilmesi daha kolay olan sade bir sistemle uygulanmış bu yazı, kartonu delerek yazılır. Braille yazısı, en basit olarak elle, tablet adı verilen plastik ya da metal alet ve çivi benzeri bir kalemle yazılır. Tableti bir cetvel ya da şablona benzetebiliriz. Birbirine menteşe ile tutturulmuş iki plaka mevcuttur. Bunların arasına kabartma yazı kartonu yerleştirilir ve iki plaka üst üste kapatılır. Çivi benzeri kalemle karton delinerek kabartma harfler oluşturulur. Harfler, delme sırasında kağıdın alt yüzüne çıktığı için bu yazının sağdan sola yazılması zorunludur. Yazım işi tamamlandığında kağıt, tabletin arasından çıkarılır ve ters çevrilerek bu kez soldan sağa doğru okunur.
Görme Engelliliğin Nedenleri
Doğum öncesi sebepler; doğum öncesi dönemde çocuğun görme özürlülüğü olmasında annenin hamilelik döneminde geçirdiği çeşitli hastalıklar, irsiyetle intikal eden hastalıklar ve kazalar başta gelen sebeplerdir. Hamilelik döneminde annenin geçirdiği kızamıkçık, ateşli ve virüslü hastalıklar, beslenme bozuklukları, annenin hamilelik döneminde düşme, çarpma ve buna benzeyen ev kazaları, trafik ve iş kazaları gibi kazalar çocuğun görme sinirlerini veya görme duyusunu etkilemesi körlüğe sebep olabilmektedir.
Doğum sırasındaki sebepler; çocuğun doğum travmaları nedeniyle görme özürlü olmasından başta gelen sebeplerdir. Annede avsala darlığı, doğumun güç ve geç olması, normal doğumun mümkün olmaması durumunda holsebin yanlış kullanılması çocuğun görme özürlü olmasına sebep olabilir. Geç ve güç doğumlarda kordonun bebeğin gırtlağına sarılması veya başka sebepler sonucu bebeğin nefessiz kalması ve bu sürenin 3 dakikayı aşması sonucu beyin etkilenir ve eğer etkilenen bölge görme merkezi ise çocuğun görme engelli olmasına sebep olabilir.
Doğum sonrası sebepler; doğum öncesinde görme engelli olmasına sebep olan kalıtımla geçen bazı hastalıklar ilk çocukluk çağında bir süre sonra gelişerek çocuğun engelli olmasına sebep olabilmektedir. Frengi, kızamıkçık, menenjit gibi iltihaplı hastalıklar da görme özürlü olmaya sebebiyet vermektedir. İlk çocukluk döneminde daha çok keskin ve sivri uçlu oyuncaklar, mantar tabanca, tüfek ve diğer patlayıcı oyuncaklarla oynarken yanma, zehirlenme, elektrik çarpması, düşme gibi el ve oyun kazaları ile trafik kazaları sonucu çocuklar ve bireyler görme özürlü olabilirler.
Görme Engellilerin Eğitimi
Görme duyusunun tamamen veya kısmen kaybından dolayı görme engellilerin eğitiminin özel araç ve yöntemlerle yapılması gerekmektedir. Tarih boyunca görme engellilerin eğitimi için çeşitli yöntem ve araçlar geliştirilmiştir. Teknolojinin de etkisiyle bugün görme engellilerin eğitimine çok değişik araçlar yardımcı olmaktadır. Körlerin eğitimi de gören bireylerin eğitimi gibi genellikle okul öncesi ilköğretim, ortaöğretim ve yükseköğretim aşamalarında planlanmaktadır. Bunların yanı sıra orta öğretim düzeyinde meslek eğitimi ve rehabilitasyon çalışmaları da yürütülmektedir. Dünyada ilk körler okulu 1785 yılında Balantin Haouy tarafından Paris’te açılmıştır. Bu okul görme engellilerin eğitim öğretimlerinde temel yöntemler geliştirmiştir ve bazıları günümüzde de kullanılmaktadır. Haouy bilinen harflerin kabartılı biçimi ile bir kitap yazmıştır. Bu kitap ilk kabartma yazılı kör kitabıdır. Haouy iş ve meslek eğitimine özel bir önem vermiştir. Haouy’un okulundan sonra körler okulları dünyanın her yanında yayılmaya başlamış ve İngiltere, Avustralya ve ABD’de körler için okullar açılmıştır. 19. yüzyılın sonunda pek çok ülkede körler için okullar kurulduğu görülmektedir.
Görme engellilerin eğitiminin daha kurumsal ve örgün ele alınmaya başlandığı 18. yüzyıl başlarında onlar için özel bir yazı aranmaya başlanmış, özellikle açılan görme engelli okullarında çeşitli çalışmalar yapılmış ancak birtakım problemler ortaya çıkmıştır. Bu güçlükleri yaşayan görme engelli Fransız Lois Braille 1829 yılında “Braille” yazısını, yani kabartma yazıyı geliştirmiştir. Dokunma duyusuna yönelik geliştirilen “Braille” görme engelliler tarafından kısa zamanda benimsenmiştir. “Braille” yazısı 19. yüzyılın sonlarında Orta Doğu, Çin ve Hindistan’a kadar dünyanın dört bir yanında yaygınlaşmıştır. Altı noktanın değişik kombinasyonları ile oluşan bu yazı, günümüzde bilgisayar diline ve diğer bilim işaretlerine bile yetmez olmuş ve daha da geliştirilerek sekiz noktaya çıkarılmıştır. 19. yüzyılın ortalarında ise İngiliz William Moon ayrı bir kabartma sistemi geliştirmiş ancak İngiltere dışında pek yaygınlaşmamıştır. Görme engelliler için geliştirilen sistemlerle elde edilen verimlilik, görenlerin normal yazıdan elde ettiği verimlilik ile kıyaslandığında; gören insanlar dakikada anlayarak 240 kelime, görme engelliler ise ancak 120 kelime okuyabilmektedir. Üstelik gören insan okurken yalnızca beyin enerjisi harcarken, görme engelliler bir satır için kollarını bir sağa bir sola hareket ettirerek büyük bir fiziksel güç harcamakta ve okumaya karşı istekleri de azalmaktadır.
Günümüzde teknolojinin getirdiği yenilikler, görme engellilerin modern yöntem ve araçlarla eğitilmesinde de kullanılmaktadır. Kaset çalarlar ve bilgisayarlar görme engellilerin özel eğitimlerinde yaygın olarak kullanılan araçlardır. Bunlar; “Braille” yazısının olumsuzluklarını ve “Braille” yazısını bilmeyen görme engellilerin okuma gereksinimlerini giderebilmek amaçları ile kullanılmaktadır.
Özel eğitim yöntemleri neredeyse bütün ülkeler tarafından örnek alınmıştır ve “ABD’de kör, sağır ve akli dengesi bozuk olanlar için ilk ve orta düzeyde devlet okulları devlet yerel ve özel fonların desteğinde 1832 yılında açılmıştır.” Günümüzde ise okul öncesi çağda üniversiteye kadar geniş düzeyde eğitim devam etmektedir.
Görme Engellilerde Alfabe
Braille alfabesi veya körler alfabesi 1829 yılında Lous Braille tarafından geliştirilmiş, görme engelli insanların okuyup yazması için kullanılan bir alfabe yöntemidir. İki kolon taşıyan dikdörtgen düzen üzerine dizilmiş altı kabartılmış noktadan oluşur.
Her iki kolonda üçer nokta bulunur. Noktalardan her biri 64 farklı kombinasyondan birini oluşturması için farklı şekillerde dizilir.
Braille Altı Nokta Sistemi
Görme engellilerin eğitim öğretimlerinde altı nokta esasına dayanan, kullandıkları sistemin başlangıç noktası sayılan Braille yazı sisteminin temel şekli gösterilmiştir. Bu altı nokta kümesindeki yer alan noktaların birbirlerine karşı uzaklıkları ve nokta alanları aynı olmak zorundadır. Altı nokta, yan yana düşey olarak dizilmiş üçer noktalı ve iki sıradan meydana gelerek harflerin temelini oluşturmaktadır. Altı nokta sol tarafta yer alan sıranın üst tarafındaki noktası bir sayılarak aşağıya doğru 1, 2, 3. nokta olarak adlandırılmaktadır. Sağ tarafta yer alan sıra ise başlangıcı dört olarak aşağıya doğru 4, 5, 6. nokta şeklinde numaralandırarak sistem oluşturmuştur. Alfabede bulunan bütün harfler bu numaralandırmalardan sonra isimlendirilmektedir.
Braille Harfleri
Şekilde görüldüğü gibi 1, 2, 3. nokta ve sağdan aşağıya doğru 4, 5, 6. nokta olarak sıralanan bu sistemde birinci noktanın konulması yani kabartılması halinde “a” harfi ortaya çıkmaktadır. 1. ve 2. noktaların kabartılmış olması “b” harfini, 1. ve 4. noktaların kabartılması “c” harfini, 1. 4. ve 5. noktaların kabartılması “d” harfini vermektedir. Ayrıca, diğer bütün harflerde bu gerekli kabartma işlemleri uygulanır ve bütün harfler ve cümleler oluşturulur (Altınok S. ve Altınok K, 2008).
Kaynakça:
Kabartma Yazı Braille-Selim Kerim
Emet Aynur Aydın, Görme Engelli Üniversite Öğrencilerinin Bilgiye Erişim Sorunları, Hacettepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2011, Yüksek Lisans Tezi