29 NİSAN DÜNYA DANS GÜNÜ !

Takvimlerimiz 29 Nisan’ı gösteriyor !

Bugün günlerden insanı insana, insan bedeniyle anlatan, yorumlayan sanatın günü !

Bugün günlerden DANS !                                      

Ruhum tutkuya,

Bedenim boşluğa,

Zihnim sonsuzluğa dalıyor.

Dans ediyorum…

-Hicran Cengiz

                                                

İnsanoğlu, geçmişten günümüze kadar varlığını sürdürmek adına birçok farklı etkileşim eylemini kullanarak karşılıklı iletişim kurmuştur. Bunların arasında öyle bir eylem var ki benim hayatımın merkezine oturmuş ve hayatımın merkezinde olmayı sürdürmek için çok fazla olumlu etkiye sahip olmuştur. Bu eylemin adı ‘dans’. Peki Dans nedir ? Dans, türlerine ayrılmadan önce bile zaten köklü bir geçmişe sahip bir eylemdir. Nasıl diye sorarsanız size kısaca şöyle anlatabilirim. İlkçağlarda kabilelerin yağmur yağması sonucu oluşan mutlulukları, başarıyla sonuçlanan av maceraları, çeşitli savaşların kazanç sevinçleri gibi günlük olayları dans ile kutlanırdı. Zaman ilerledikçe, insanoğlunun kendisini ifade ediş biçimi olarak şekillenmeye başlayıp, belirli kurallar ve düzen içerisinde daha da popülerleşen dans, kendisini farklı kültürlerin kollarına atarak kurallarını genişletip, farklı anlatım, farklı görüş ve akımların ellerinde ve beden figürleri ile yeni nitelikler kazanmış bir biçime bürünerek daha da şekillenmiş bir halde farklı dallarla günümüzde karşımıza çıkmıştır.

Dans, vücutsal, estetik bir algı gerektiren bir eylem olup zamanla evrimleşerek bizlere farklı tatlar sunmayı başarmış sanatsal ilk eylem olarak da tarihe geçmiştir. Tarihte bu denli köklü geçmişe sahip olan dans, zaman içinde vücutsal figürler eşliğinde türlere ayrılmış ve ülkelerce kendi has tarzlarına uygun şekilde şekillenmiştir. Yine de dans eylemini gerçekleştiren dansçılardan birisi olarak ben, dans’ı türlerinden ayırmayıp her birini özel hissederek, her birine saygı ve sevgi besleyerek ilerlemeyi ilke edinmeyi esas kılarım çünkü dans bir bütün olup, vücudun her bir parçasında kendini hissettiren bir eylemdir. Dans’ın böylesi bir geçmişe sahip oluşu elbette ki dünyaca bilinmekte ve hatta yılın belirli gününde de kutlanmaktadır. Kutlanan bu güne Dünya Dans Günü veya  Uluslararası Dans Günü denmektedir. Gelin, bu enerjik eylemin büyülü kapısını biraz daha aralayıp bazı bilgiler edinelim.

Bunu biliyor muydun?
Bilinen en eski dans maratonu 1364 yılında yapılmıştır.

Dünya Dans Günü nedir ve neden 29 Nisan’da kutlanır ?

Dünya Dans günü veya Uluslararası dans günü (International  dance day) Uluslarası Tiyatro Enstitüsü ve UNESCO ortağı STK Uluslararası Dans Komitesi tarafından 1982 yılında tüm dünyaya tanıtılmıştır.

Her yıl 29 Nisan’da kutlanan Dünya Dans Gününün elbette neden bu gün de kutlandığının bir cevabı var. Dans tarihimizde çok önemli bir yere sahip olan ve dans dünyasının ufuklarını genişleterek, dans dünyasına büyük katkı sağlayan ünlü Fransız balet ve koreograf Jean- Georges Noverre(1721-1810) bu tarihte doğmuştur. Onun dansa olan tutku ve yönlendiriş biçimi dünyaca bilinmekte olup, onun geliştirdiği teknikler günümüzde biz dansçılar tarafından çok fazla kullanılmaktadır.

Dünyanın dört bir yanındaki milyonlar, 29 Nisan Dünya Dans Gününde, dansın ‘seronomisinde’ buluşur. Yalnızca dansa adanan gün olarak tüm dünyada bilinen bu tarihte dünyanın her bir yerinde çeşitli etkinlikler düzenlenerek, dansçılar olarak bizler bu günü doyasıya yaşamaktayız. Her yıl 29 Nisan Dünya Dans Gününde, UNESCO tarafından ünlü ve olağanüstü bir dansçı seçilerek bu günün anlam ve önemine dair bazı gösteriler yapması ve bu güne dair insanlığa mesaj bırakması istenir.Günümüz 2019 yılında, ITI Dans Komitesi ve Dünya Dans Antlaşması kararı ile seçilen dans günü mesaj elçisi Karima Mansour  olmuştur. Kendisi modern dans üzerine yıllarca çalışmalar yapmış çok ünlü bir koreograf olup Mısır ülkesinde başlayan dans serüvenin tüm dünyaya yayılması sonucu bu yıl seçilerek bizlere çok anlamlı bir mesaj bırakmıştır. Gelin bu mesajın içindeki derin anlamlara bir bakalım.

Karima diyor ki;

Dans çok güçlü bir ifade biçimidir. İnsan hayatı boyunca var olan dans ve müzik birbirlerinin ayrılmaz bütünüdür. Dinlemek.  Sorgulamadan, müdahale etmeden, sakince, ruhumuza dokunacak hassasiyetle dinlemek müziği. Yalnızca içten bir dinleti bizi dans ettirtir ve bu dürtü ve birleşim ile kusursuzluğa götürür. Aynı zamanda bizi geçmişimize götüren şey danstır. Kültürel miraslarımızı, tarihsel hikayelerimizi biz yine dansla duyarız. Vücudumuz bizim birer enstrümanımızdır kendi duygu, düşüncelerimizi aktarmamızı sağlayan. Dans, insanlığın ayrımının olmadığı, sınırların çizilmediği yerdir. Dans gerçekliktir, iyileştiricidir.

Bunun yanısıra, bizlerin dans gününde ilke edindiği bir uluslararası mesajımız da vardır.

Dünya Dans Günü(Uluslararası Dans Günü) mesajı nedir ?

Siyasi ,etnik, kültürel engelleri aşarak dil, din, ırk ayrımı yapmaksızın ve bir aracıya gerek duymaksızın ortak dil olan dans aracılığıyla insanları bir araya getirmek, bu sanatın evrenselliği içinde eğlenmektir. Uluslararası Tiyatro Enstitüsü dans gününün amacını şu üç maddeyle özetlemiştir;

  1. Dans’ın değerinin tüm insanlarca bilinmesi,
  2. Birlik ve beraberliği eğlence içinde sürdürmek,
  3. Dansın yaygınlaşmasını sağlamak.

Jean- Georges Noverre birçok dansçıya ve dans okuluna teknikleri ile öncülük etmiştir.

Bildiğim bir şey varsa o da danstır. Ve ben sadece ayaklarımı kaldırıyorum ve oynatıyorum.

                            -Hicran Cengiz

                                                                                                                                                            

Bir dansçı olarak dans’a olan bakış açım şudur ki;

İnsanlık tarihi boyunca dans, her ne şart ile olursa olsun özgür bir iletişim biçimi olarak insanı insana, insan bedeniyle anlatan sanat olarak hep var olmaya devam edecektir.

Kaynakça

international-dance-day

danstudyo.com

armadahaberler


Tags: