Katedral, bir piskoposluğun merkezi yapılmış, kilise hiyerarşisi içinde idari organ olan kiliseye verilen addır. Katolikler ve Anglikanlar açısından geçerli bir terimdir.
Notre-Dame Katedralinin, (Cathédrale Notre-Dame de Paris) 15 Nisan’da uğradığı yangın felaketi tüm dünyada derin üzüntüyle karşılandı. Gelin, bu katedralin sanat tarihi açısından önemine yakından bakalım!
Fransızca Notre Dame ifadesi Türkçede “bizim hanımımız” veya “hanımefendimiz” anlamlarına gelir. Kastedilen kişi Meryem Ana‘dır. Notre Dame dünya üzerinde pek çok mimari esere isim olarak verilmiştir.
Katedral, Île de la Cité’nin doğu kısmında, Seine Nehri’nin kıyısında bulunur. Tarihte dönüm noktası olarak kabul edilen bir çok olaya tanıklık etmiştir. Jeanne D’arc’ın yargılanması, Napolyon’un taç giyme töreni, De Gaulle’ün cenaze merasimi gibi kritik anlara ev sahipliği yapmıştır. Fransız gotik mimarisinin en önemli örneği kabul edilen Notre-Dame Katedrali, ayrıca ilk gotik katedrallerden biridir ve gotik dönem boyunca inşası sürmüştür. Devasa boyutlarda tasarlanmıştır. Süslemeleri görkemli, pencereleri ve vitrayları görülmeye değerdir. Barındırdığı sanat eserleri ve 2000 yılı bulan tarihi ile Fransa’nın en çok turist çeken yapılarından biri olmuştur.
Notre-Dame Katedrali ve Viktor Hugo
Fransız Devrimi’nden sonra bir müddet eski canlılığını yitiren hatta tahrip edilen Notre-Dame Katedrali, Victor Hugo’ya göre ülkenin ruhani merkezidir. Katedralin eski ihtişamını geri kazanması için onu merkeze aldığı Notre-Dame De Paris adlı bir roman yazar. Dünya klasikleri arasına giren ve Türkçeye Notre Dame’ın Kamburu adıyla çevrilen eser, 1831 yılında yayımlanır. Bu eser sayesinde yeniden dikkatleri üzerine çeken yapı, 1864 yılında 23 yıl sürecek olan bir restorasyon sürecine girer ve o günden beri de tüm dünyadan ziyaretçilerini ağırlamaya devam etmektedir. Hugo’nun söz konusu eserinin müzikali de olmuştur.
Yapımı ve Mimari Özellikleri
1160 yılında Paris Katedrali “Avrupa krallarının bölge kilisesi” olduktan sonra Piskopos Maurice de Sully, bu katedrali yetersiz bulur ve “Paris Piskoposu” unvanını aldıktan kısa süre sonra da onu yıktırır. Sully’nin hayali olan ve Papa 3. Alexander tarafından da desteklenen kilisenin yapımı başlar ve inşaat yaklaşık 170 yıl sürer. Piskopos Sully, ömrünün büyük bir kısmını ve parasını bu kilisenin inşasına bağışlamıştır.
Katedralin ilk mimarının kim olduğu bilinmiyor ancak 1800’lü yıllardaki restorasyon çalışmalarını Eugene Emmanuel Viollet le-Duc yürütmüştür.
Batı Cephesi, Taç Kapılar ve Kuleler
Notre-Dame Katedralinin batı cephesinin merkezinde Batı Gül penceresi yer alıyor. Bu gül penceresinin merkezinde ise Bakire Meryem ve Çocuk heykelleri bulunuyor.
Batı cephesinde, gül pencerenin altında yer alan üç görkemli taç kapı vardır. Olağanüstü güzellikteki bu taç kapıların üzerinde
28 tane, Yahudi Krallarının heykellerinden oluşan King’s Gallery’yi görebilirsiniz.
Batı cephesini oluşturan son parça ise cephenin kuzey ve güneyinde yer alan 69 metre yüksekliğindeki iki kuledir. Bu kulelerden kuzeydekine (Galerie des Chiméres) 387 basamakla çıkılır. Chiméres veya Gargoyle denilen yaratık heykeller burada yer almaktadır.
Gargoyle (yaratık) olarak anılan heykeller genellikle Orta Çağ katedrallerinde bulunan, ya yağmur suyunu dışarı vermesi için tasarlanmış ya da bir işlevi olmayan korkutucu heykellerdir. Kimileri, bu heykellerin kötü ruhları korkutmak için yaratıldığını da savunur. Fransızcada Chimères denilen Notre-Dame Katedralindeki bu heykellerin ağızları, yağmurlu havalarda suyu tahliye eder ve minik şelalere dönüşür.
Güneydeki kulede Notre-Dame Katedralinin günümüze ulaşan, 13 ton ağırlığındak tek çanı Emmanuel bulunuyor.
Kule Külahı
Kule Külahı, Katedral 1800’lü yıllarda restore edildiği sırada, restorasyonu yürüten mimar Viollet le-Duc tarafından tasarlanarak kuleye eklenmiştir.
Gül pencereler (Batı, Güney ve Kuzey Cephelerinde)
Notre-Dame Katedralinin batı cephesindeki gül pencereye ek olarak güney cephesinde de gül pencere bulunmaktadır. 13 metre yüksekliğinde ve vitraylarla süslü güney gül penceresinin ortasında bir İsa tasviri vardır. Bakire Meryem ve Eski Ahit’ten tasvirler içeren kuzey gül penceresi ise 21 metre yüksekliğindedir.
Payandalar
Katedralin Gotik mimarisinde kullanılan ince duvarlar yükseldikçe, duvarlarda dışa doğru oluşan gerilimler sebebiyle çatlamalar olmuştur.
Binanın özgün tasarımında olmayan payandalar, daha fazla hasarı engellemek için hazırlanmıştır ama “birilerinin sökmeyi unuttuğu yapı iskelelerine” benzedikleri iddia edilmiş ve yapıya uygun durmadıkları gerekçesiyle eleştirilmişlerdir. Görünüşleri yüzünden “Uçan payandalar” olarak da anılırlar. Notre-Dame de Paris dünyada ana yapıdan ayrı payandaların kullanıldığı ilk binalardan biridir.
Bakire ve Çocuk Heykeli, Pieta Heykeli ve Mayıs Resimleri
14. yy.’dan kalma “Bakire ve Çocuk” heykelinin bir diğer adı da “Notre Dame de Paris”tir. Yan şapellerin duvarlarını süsleyen resimler Charles Le Brun’a aittir ve Paris’in esnaflarının her yıl 1 Mayıs’ta, katedrale bu tabloları hediye etmiş olmasından ötürü bunlara “Mayıs” resimleri denir. Ana altarın arkasında ise Nicolas Coustou’nun Pieta heykeli bulunmaktadır.
Oymalı Koro Bölümü
18.yy.’da Kral XIII.Louis’in isteğiyle oymalı koro koltukları yapılır. Koltukların arkasında, Bakire Meryem’in hayatından kesitler kabartmalarla anlatılıyor. Kilisede ayrıca XIII.Louis’in bir heykeli de bulunmaktadır.
Hazine
Notre Dame Katedralinin güney cephesinde bulunan Hazine Dairesinin bünyesindeki dini eserler arasında antik el yazmaları, kutsal eşyalar bulunuyor. Burada yer alan Dikenli Taç ve İsa’nın Çarmıhı’ndan alınan bir parça her cuma ziyarete açılmaktadır.
Kaynakça
https://www.planetware.com/paris/notre-dame-de-paris-f-p-nd.htm
https://www.programme-tv.net/cinema/61181-notre-dame-de-paris/
http://www.notredamedeparis.fr/
Sevgili E. Derya Yamaner, yorumun ve katkıların için çok teşekkür ederim.
Yazıdaki bilgilendirmeler için çok teşekkür ederim, gerçekten önemli şeyler öğrendim.
Tarihe not olarak kalması için şunları da eklemek isterim:
– Bu yapıt Unesco Dünya Mirası Listesi’nde yer almaktadır. Katedralin yangında başına gelen hasar sebebiyle gerçekleştirilecek olan onarım çalışmaları Unesco desteğini alacaktır.
– Yangın 15 Nisan Pazartesi günü yerel saatle 18:43 sularında başladı. Alevler kulede yoğunlaşıp katedralin çevresini sararken, ziyaretçiler bölgeden uzaklaştırıldı. Alevler daha sonra katedralin ahşap tepesine hızla yayıldı. Ahşap kulenin çatının üzerine çöktüğünü öğrendik ve çatının da çöktüğü fakat kubbe şeklindeki tavanın sağlam kaldığı bilgisini aldık. Tepedeki camların kırıldığını lakin Gül Penceresi’nin kurtarıldığını öğrendik. Alevler çan kulelerine uzanmıştı.
Daha fazla bilgi için:
https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-47960646