Translation Editing Proofreading (TEP)

Çoğu müşteri bu kısaltmaya aşina değildir, ancak TEP çoğu çeviri kurumunda faaliyet gösterilen çeviri hizmetinin temelidir. TEP, bir çeviri projesinin en önemli üç yönünü ifade eder:

  • Translation: Metnin çevrilmesi.
  • Editing: Metnin düzenlenmesi.
  • Proofreading: Hedef metnin gözden geçirilmesi, son okuma.

Yukarıdaki üç adım, işlevsel bir çeviri ürünü ortaya koyulması için gerekli olan en önemli aşamaları temsil eder.

Kaliteli bir çeviri ürünü amaçlayan bir kurum, şüphesiz, bu üç adımı izlemelidir. Bazı kurumlar sadece bir adımı önermektedir ve bu da çeviri aşamasıdır, ancak kalite kontrolü yoktur. Burada da kaynak metnin çevrildiği ve ardından başka bir işleme tabi tutulmadan müşteriye gönderildiği bir durum söz konusudur.

Çeviri + Düzenleme (yani sadece T ve E aşamaları), çeviri hizmeti sunan kurumlara nazaran daha kaliteli bir ürün ortaya koyarlar. Bu iki adımı uygulayan bir kurum, yalnızca çeviri hizmeti sunan bir kurumdan daha aşamalı bir hizmet sunar. Bu husus kalite düzeyini artırabilir, ancak bu durumda hedef metin doğrudan kaynak metinle karşılaştırılmaz ve bu durum birçok sorunun tespit edilememesine neden olur.

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı tep2-670x450.jpg
T-E-P

TEP Neden Bu Kadar Önemli?

Peki, çevirmenlerin ve kurumların tüm bu adımları izlemesi neden bu kadar önemli? Çünkü TEP dizisi çeviri müşterisine üstün kalitede iş sağlamaktadır. Bir metnin düzeltilmesi, metnin düzenlenmemiş olması nedeniyle kaliteyi garanti etmez. Erek metnin düzeltmeni kaynak metni kontrol etmez ve bu nedenle bir cümlenin kaynak metne uygun olup olmadığını bilmez. Düzeltme aşamasının amacı, metinde dilbilgisi hatası olmadan okunaklı olmasını sağlamaktır.

Son okuma adımının yalnızca metin düzenlendikten sonra gerçekleştirilmesi oldukça önemlidir. Ayrıca, tasarım çalışması gerektiren dosyalarla çalışırken, (bir kez tercüme edildikten sonra) Desktop Publishing’in orta adımından geçmesi gereken PDF dosyaları gibi, dilbilgisi ve biçimlendirme sorunları da dâhil olmak üzere hataları tespit etmek için bir karşılaştırma yapmak gereklidir.

“Translation – Editing” İlişkisi

Çevirmen ile editör arasındaki ilişki oldukça önemlidir. Kurulacak sağlıklı bir iletişim sayesinde sorular doğrudan yöneltilebilir, kısa sürede çözüme kavuşturulabilir ve yine aynı şekilde yanlış anlamalarında önüne geçilebilir. Birçoğumuzun başına gelmiştir; evde bir metin kaleme almış ve aradan birkaç gün geçtikten sonra onu tekrar okuduğumuzda birçok hata dikkatimizi çekmiştir. Böyle basit hataların nasıl olup da gözümüzden kaçtığını düşünmüştür. İşte yazar ve çevirmenlerin durumu da pek farklı değildir. Romanını tamamlayan bir yazar ya da yapmakta olduğu çeviriyi bitiren bir çevirmen, yapıt ile arasındaki gerekli eleştirel mesafeyi sağlayabilmek için onu makul bir süre için rafa kaldırmalıdır, ancak ondan sonra üzerinde tekrar çalışabilir. En deneyimli çevirmen dahi birkaç tekrardan sonra kendi metnindeki hataları fark etmez. Dolayısıyla en güvenilir yol, metnin bir başka meslektaş, mümkünse bir editör tarafından okunmasıdır; çünkü o, metindeki hataları çok daha kısa süre içinde bulacaktır. İdeal olanı ise, editörün incelenecek olan metnin konusuna göre belirlenmesidir. Yani, incelenecek olan metin bir hukuk metniyse, editörün de hukuk öğrenimi görmüş birisi olması yerinde olacaktır.

Profesyonel çeviri aşamaları: Çeviri öncesi hazırlık, çeviri, düzenleme, gerekli formatların uygulanması, son okuma.

“Editing” ve“Proofreading” arasındaki fark nedir? 


Bir editör öncelikle elinde bulunan metni birtakım kıstaslar çerçevesinde iyi okuduğundan emin olur. İsim ve gerçeklikleri doğrulamalıdır, bu da bir editörün düzenleme yapacağı konuda bilgisi olmasını gerektirebilir. Yayınevi standartlarına uyduklarından emin olarak stil, imla, kısaltma ve sayılar üzerinde tutarlılık arar.

Bir editör genellikle hiçbir şeyin atlanmamasını, eklenmemesini veya değiştirilmemesini sağlamak için yazım hatası yapan kaynak metinle karşılaştırır. Ayrıca dizginin yazı tipi, stil ve kenar boşlukları için teknik özelliklere uyduğundan emin olmasını sağlar. Erek metnin son okuyucusu, gerek kaynak metinde gerekse erek metinde hata arayışında olmalıdır.

Erek metin müşteriye teslim edilmeden önce, metnin son okuyucusu tarafından revize edilmelidir. Metnin son okuyucusu erek dili anadil düzeyinde bilmeli ve metnin erek kültürdeki işlevselliğini sorgulamalıdır. Ayrıca metin türü ve konusu bağlamında bir uzman niteliğinde olmalıdır. Metnin son okuyucusu, kaynak metne bakmadan çevirmenin ortaya koymuş olduğu erek metni, bir editörün düzeltmesinden sonra ele alır.

Yapmış olduğum bu çalışmaların ardından, erek metnin müşteriye teslim edilmeden önce birçok uzman kişi (editör ve metnin son okuyucusu) tarafından değerlendirilmesi gerektiği, çeviri sürecinin sadece çevirir ürününü ortaya koymak için yeterli olmadığı, editör ve metnin son okuyucusu ile bir işbirliğine dayanan bir süreç olduğunu göstermekte olduğunu söyleyebiliriz.  

Editör, metin üzerinde yapılacak değişikliklere ilişkin önerilerini farklı şekillerde gösterebilir. Bu amaçla modern bilgisayar programlarından faydalanabilir. Bu durumda, çevirmen hangi hataları yaptığını takip edebilir ve ileride bu hataları tekrarlamaktan kaçınabilir.

Kaynakça

OneHourTranslation

MakeUseOf

Tags: