Türkiye’de Çocuk Edebiyatı üzerine Tanzimat dönemi öncesinde çok fazla çalışma görülmemiştir. Bu nedenle çoğu edebiyatçı Tanzimat dönemini Türkiye’de Çocuk Edebiyatı gelişiminin başlangıcı olarak savunmaktadır. Bu dönemde gerçekleştirilen yenilik hareketleri kapsamında Batı’daki edebiyat ürünleri çevrilerek çocuk edebiyatı oluşturulmaya çalışılmıştır. Yapılan bütün çalışmalar sonucunda Türkiye’deki Çocuk Edebiyatının gelişimiyle Batı’daki modernleşme sürecinin paralellik gösterdiği söylenilebilir.
Tanzimat’la başlayan çeviri etkinliği Cumhuriyet döneminde de yoğun şekilde devam etmiş ve hatta 80’li 90’lı yıllara kadar yıllara kadar sürmüştür. Bu dönemdeki çeviri etkinliği sadece çocuk edebiyatını değil aynı zamanda yetişkin edebiyatını da şekillendirmiştir. Bu dönemde Daniel Defoe tarafından yazılan 1719 yılında yayınlanan Robinson Cruseou romanı Türkiye’de 1874 yılında Hikâye-i Robinson adıyla yayınlanmıştır. 1872 yılında Jonathan Swift tarafından yazılan Gulliver romanı da 1872 yılında Mahmud Nedim tarafından Gulluver Nam Müellefin Seyahatnamesi adıyla çevrilip yayınlanmıştır. Çeviri çocuk edebiyatı bu iki kitapla başlamıştır. La Fontaine ve başka şair ve yazarlardan şiir ve düzyazı biçiminde çevrilen hikâyeler ve uyarlamalar vardır.
Ayrıca 1869’larda yayınlanmaya başlayan çocuk dergilerinde de çeviriler önemli bir yer tutmaktadır. 1882’de yayınlanan Çocuklara Arkadaş adlı dergide çok az sayıda çeviriler yayınlanmaya başlamıştır. Çevirmen adı ve metnin kaynak dili hakkında bilgiye yer verilmemiştir. Yine aynı sene içinde yayınlanan Vasıta-i Terakkı adlı dergi de çeviriye yer vermiştir. Çocuklara Rehber adlı dergide 1897 yılında Fransızca’dan yapılan çevirilere yer verilmiş ve çevirmenin adı da yazılmıştır. Çocuk bahçesi adlı dergi de Fransızca’dan çevrilmiş bir öyküye yer vermiştir.
Tanzimat döneminde çeviri edebiyatıyla şekillenen çocuk edebiyatına Cumhuriyet döneminde yoğun ilgi gösterilmiştir. Tanzimat döneminin öncü yazarları bu döneminde ön planda olmuşlardır. Bu dönemde yazarlar özgün eserler vermeye çalışmalarına rağmen batı kültürü etkisini göstermektedir. 1945’ten sonra dünya klasiklerinin çevrilmeye çalışılmasının etkisiyle çocuk edebiyatında da 50’li yıllardan itibaren çocuk klasikleri çevrilmeye başlanmıştır.
70’li ve 80’li yıllarda da çocuk edebiyatında farklı gelişmeler yaşanmıştır. 70’li yıllarda çeviri ve yerli metinlerde sol kitaplar ağırlık kazanmıştır. 80’li yıllarda dini kesim yoğun olarak çocuk edebiyatına yönelmiştir. (Dini kesim kendi amacına uygun olarak yeni nesile değerlerini aşılamayı amaçlamıştır.) Bu dönemde yazılan birçok kitap 80’li ve 90’lı yıllarda basılmaya devam edilmiştir. 70’li yıllarda yaygınlaşan yerli edebiyat çalışmalarına rağmen çocuk edebiyatı yine de çeviri merkezli olarak kalmıştır.
90’lı yıllarda çocuk edebiyatında bazı yazarların yerli eserler ortaya koymaya çalışmasına rağmen genel olarak didaktik eserlerin yoğun olduğu görülmektedir.
Basılı Kaynaklar:
- Arı Sevinç, Çeviri ve Kültürel Semboller, Değişim Yayınları, 2016
- Aytaş Gıyasettin, Çocuk Hikayesi yazmak, Hece Dergisi s:50 (2011)
- Neydim Necdet, Çocuk ve Edebiyat, Bu yayınları, 1998
- Neydim Necdet, Türkiye’de çeviri çocuk edebiyatında tarihsel süreç içerisinde çizilen çocuk figürlerine toplumsal bakış açısından yüklenen işlevler, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 1995
- Neydim Necdet, 80 Sonrası Paradigma Değişimi Açısından Çeviri Çocuk Edebiyatı, Doktora Tezi, İstanbul 2000
Kaynaklar