Günümüzde unutulmaya yüz tutmuş kelimelerden biri olarak “teşekkür” aslında çok köklü bir geçmişe sahiptir. Sözlük anlamı olarak “yapılan bir iyiliğe karşı duyulan kıvanç ve gönül borcunu anlatma” anlamına gelen teşekkür kelimesi, günümüzde gittikçe azalan bir kullanım haline gelmiştir. Akıllı telefonlar, kıyafetler, her gün içtiğimiz kahveler gibi şeyler bile teşekkürden daha çok ihtiyaç duyulur hale gelmiştir.
Teşekkür etmek, kimseden büyük parçalar koparmasa da maalesef teşekkür edenin zayıf teşekkür edilenin külhanbeyi hanesine eklenen bir not olarak algılanmaktadır. Oysaki sözlük anlamında olduğu gibi bir iyiliğe karşı veya herhangi bir şeye karşı bunu kullanmak ne eksikliktir ne de korkudandır. Teşekkür etmek, saygıdır. Aynı zamanda içten, hissedilerek söylendiğinde, muhatabını daha iyi hissettiren bir kelime yoktur.
“Günlük konuşma dilinde kullanılan kelimeler yazı diline aktarılırken hatalar yapılabiliyor. Hatalı kullanılan kelimelerin en başında ise herkes, yalnız, birçok, cami, fark etmek gibi sözcükler yer alıyor.
Yazı dilinde en çok hata yapılan kelimelerin başında birleşik kelimeler geliyor.
El oğlu neler yapıyor.
Burada kullanılan “el oğlu” kelimesi birleşik bir kelimedir, doğru yazımı “eloğlu” şeklindedir.
En çok hata yapılan kelimelerden biri birçok kelimesidir. “Birçok” birleşik bir kelimedir ayrı yazılmaz.
Hiçbir kelimesi de birçok gibi en çok hata yapılan kelimedir. “Hiç bir arkadaşım beni aramadı.” cümlesinde kelimenin yazımı yanlıştır. Kelime “hiçbir” şeklinde birleşik yazılır.
Birleşik kelime şeklinde algılanan aslında 2 ayrı kelimeden oluşan sözcüklerinde yazımında çokça problem yaşanıyor
Örnek: Uzun zamandır, kitap okumadığımı farkettim
Burada “farkettim” kelimesinin kullanımı yanlıştır. Kelime “fark ettim” “ fark etmelisin” fark ettiler” şeklinde yazılır. Etmek, edilmek gibi yardımcı fiillerle kullanılan eylemler ayrı yazılır.
Arz ederim, rica ederim, kabul etmek gibi…
Her biri kelimesi de çokça yanlış kullanılan kelimelerden birisidir. Kelime “herbiri” şeklinde birleşik değil ayrı yazılır.
Bir diğer yapılan hata ise “şey” kelimesinin kullanımı. Sonuna “şey” gelen her kelime ayrı yazılır.
Her şey için çok geç
Hiçbir şey istemiyorum”
Teşekkür etmek toplumların içinde öyle unutulmuş ki farklı ve ziyadesiyle yanlış kullanımları ortaya çıkmıştır. Bu kullanım temiz Türkçe kullanıma aykırıdır. Örneğin “teşekkürler” aslında bu kullanım tamamen yanlış bir kullanımdır. Bu kullanımın doğrusu “teşekkür ederim, çok teşekkür ederim” ve türevleri şeklindedir. Lakin “teşekkürler” bu türevlerden biri değildir. Bu konuyla alakalı olarak İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne veda ederken Prof. Dr. Vecdi Aral konuşmasında “Hukuktan önce, Türkçe kullanmayı öğrenmelisiniz” demiştir.
“Özel İsimlerin Kullanımı
Ankara’da oturuyorum, İstanbul’a gideceğim, gibi özel isimlerin kesme işaretiyle ayrıldığı bilinen bir kural ancak bazı eksikler var. Özel isimler her zaman ek aldığı için ayrılmaz.
Bursa’lı arkadaşım var.
Burada “Bursa’lı” kelimesinin kullanımı yanlıştır. Çünkü aldığı yapım eki kelimeye yeni bir anlam kazandırır, kelime, özel isim olmaktan çıkar. Bu yüzden kesme işaretiyle ayrılmaz; Ankaralı, İstanbullu, Trabzonlu gibi…
Yazı Dilinde Harflerin Önemi
Zerafet dolu bu kadın da kim? cümlesinde bir hata var. Cümlelerin içerisindeki harfler zaman zaman hem konuşma dilinde hem de yazı dilinde yanlış kullanılabiliyor. Zarafet onlardan biri.
“Orjinal ayakkabı aldım.” burada kullanılan “orijinal” kelimesi de yanlış. Kelimenin doğru kullanımı “orijinal” şeklinde.
Türkçe’ye Fransızca’dan giren “sürpriz” kelimesinin yanlış kullanımı da çok yaygın.
Süpriz! Ben geldim.(Yanlış Kullanım
Sürpriz! Ben geldim. (Doğru kullanım)”
Türkçe’de birden “teşekkürler” olarak kullanılmaya başlanmasının sebebi olarak İngilizce “thanks” kelimesinin yanlış çevirisine dayandırılmaktadır. Türkçe’de bunun karşılığı “çok teşekkür ederim” ya da “teşekkür ederim” olması gerekirken “teşekkürler” olarak hafızalara yer etmiştir. Fakat bu Türkçe’mizin kanayan bir yarasıdır. Zaten “teşekkür” başlı başına çoğuldur. Doğrusu; “teşekkür ederim” dir. Bu şekilde telaffuz edilmelidir. “Teşekkürler” diye bir kelime öz Türkçe’de bulunmadığı yönünde birçok Türkçe kullanımı eleştirisinde mevcuttur.
“Müdahale kelimesi sık sık hata yapılan kelimelerden bir diğeri. Yaygın ve hatalı kullanımı “müdehale” olan kelimede “e” harfi sadece sonda var; müdahale.
Örnek: Yaralı kadına hemen müdahale ettim.
Hem yazı hem konuşma dilinde “dakka” şeklinde telaffuz edilen kelimede “i” harfi düşmez, kelimenin doğru kullanımı dakikadır.
Olumsuzluk Ekleri
Olumsuzluk eklerinde sık hatalar yapılıyor
Söylediklerini duymamazlıktan geldim.Bu cümlede “duymamazlıktan” gelmek yanlış bir kullanımdır. “Duymazlıktan” kelimesinde geçen olumsuzluk eki zaten kelimeye olumsuz anlam ekliyor. Bir olumsuzluk eki daha kullanmaya gerek yoktur.”
Sadece teşekkür değil aynı zamanda “lütfen”, “özür dilerim”, teşekküre verilen yanıt olarak “rica ederim” bu kullanımlar da tıpkı teşekkür gibi söyleyenin eksik söylenenin kendini külhanbeyi görmesi sorunsalına neden olmaktadır. “teşekkür ederim” bu cümleyi duyduğumuzda verdiğimiz cevaptır; rica ederim. Bu çoğu zaman refleksmiş gibi yapılır. Ne nedenini, ne anlamını düşünürüz. “Hapşu”, “çok yaşa” hatta “sen de gör” diye devam eden diyalog gibi reflekleşmiş. “Sen de gör’ün” bile bir anlamı vardır, çok yaşaya, rica etmeye göre. Ben çok yaşayayım, sen de bunu gör. Dolayısıyla çok çok yaşayalım. Bazı şeyler artık kalıplaşmış şekilde dilimize oturmuş fakat özel bir çaba sarf etmeksizin çoğu zaman kullanılmayan minnet, tebrik ve dayanışma içeren kelimeler, cümlelerdir.
“Rica ederim” ile alakalı olarak da bir kullanım sorunu olduğu, tartışmaların olduğu bilinmekte. Sözlük anlamında “dileyiş, dileme, dilek” anlamına gelse de Türkçe’de genellikle teşekkür edildikten sonra kullanılan bir kalıptır. Aynı zamanda iş hayatında üst alt ilişkilerinde kullanılan bir arz/rica durumudur. Bu noktada farklı sorular ortaya çıkmaktadır. Örneğin;
+teşekkür ederim.
-rica ederim. (Hiç önemli değil, rica ederim.)
rica etmek bir talepse ne demek istiyoruz?
rica, emirse amacımız ne?
rica edilen nedir?
teşekkür edildiğinde niçin rica ediyoruz?
Bu ve bunun gibi soruların sonuna doğru “biz kimiz?” sorusuna doğru hayatın anlamını sorgulamaya kaymazdan evvel bu konunun açığa kavuşması gerektiği gerçeğini görmekteyiz. “Rica ederim” dilimiz için tehlikeli ve aynı zamanda çok büyük bir zenginlik belirtisi olan bir kelimedir. Çok yanlış kullanılabileceği gibi aynı zamanda anlamı dışında farklı yerlerde de kullanılabilme özelliği taşımaktadır. Bu özelliği ona yükleyense günlük konuşma dili yani toplumun kendisidir. Ne var ki “rica ederim” kendi öz kullanımında dahi yanlış kullanıma potansiyeline çokça sahip bir kelimedir.
Bilgilerinize arz ederim.
Bilgilerinizi rica ederim.
Bilgi ve gereğini arz ve rica ederim.
Gerçek kişileri muhatap yazışmalarda “Saygılarımla.”, “İyi dilekleirmle.” veya “Bilgilerinize sunulur.” ibareleriyle bitirilebilir.
Teşekkür etmek kişiyi iyi hissettirdiği gibi muhatabını da iyi hissettirir. Günaydın, basit bir kelime olsa bile uyarıcı etkisini muhatabından başkası bilemez. Bu yüzden yaşadığımız ortamı güzelleştirmek için kibarlığı öğrenmek ve bunu kullanmaktan korkmamalıyız. Kibarlık öcü değildir. Kibarlık eksiklik değildir. Kibarlık insanlıktır. Kibarlık, hoşgörü ve anlayış ile harmanlanmış bir insanlığın doğuşudur. Ve fakat bunu yaparken Türkçe şekilde yapmamızın yaşatacağı o muazzam hazzın karşılığı mutluluk olacaktır.
Kaynakça: