Okulların tatile girmesiyle beraber, benim gibi pek çok çevirmen adayı da tatilini nasıl geçireceği konusunda şüpheye düşmüş, dahası günlerin geçip gitmesini can sıkıntısıyla bekler hâle gelmiş olabilir. Eğer siz de tatilinizin biraz daha verimli geçmesini isteyen bir çevirmen adayıysanız, yazımızı okumaya devam etmenizi öneririz!
1. Spor
Spor yapmanın, ruhsal ve fiziksel sağlığımız açısından büyük önem taşıdığını inkâr edemeyiz. Peki, 15 gün için bir spor salonuna kaydolmak istemiyorsak veya kendi sporumuzu kendimiz yapmak istiyorsak ne olacak?
- Sabah Yürüyüşü: Eğer sabahları erken kalkmaya alışkınsanız, kahvaltınızı yaptıktan sonra yarım saatlik bir yürüyüşe çıkabilirsiniz. Böylece, sabah erkenden hareket etmeye alışan vücudunuz sayesinde kendinizi hem fiziksel hem de ruhsal olarak güne hazırlamış olacak, sabahtan enerji depolamış olacaksınız.
- Evde Yürüyüş Egzersizleri: “Hava çok soğuk! Ben sabahları erkenden uyanamıyorum, çevirim var çevirim!” diyenler için de önerilerimiz var tabii. Örneğin internetten kolaylıkla ulaşabileceğiniz Leslie Sansone videoları ile dışarıda yürüdüğünüzde yakacağınız kalori kadarını evde kolay egzersiz hareketleri ile de yakmanız mümkün. Üstelik, fiziksel olarak vücudunuzu rahatlatacağı için çevirinize veya gün içerisinde yapacağınız diğer aktivitelere de odaklanmanızı kolaylaştıracaktır. Aşağıdaki linkten videolara ulaşabilirsiniz. (bkz: “Leslie Sansone – Walk At Home“)
- Pilates: Eğer evde yürüyüş etkinliklerinden hoşlanmıyorsanız ve “Ben sakince pilatesimi yapayım ama eğlenceli geçsin, çok da zorlanmayayım (bir elimde makalem olsun, diğerinde de kalemim, ooh mis)” diyorsanız, benim favorim SquatGirl Doris. (bkz: TheSquatGirl)
2. Kitap
“Sadece tatil mi? Hiçbir gün okumadan geçmez!” diyerek, hazır yürüyüşten gelmiş, sporumuzu da yapmışken en yakınımızdaki kitaba uzanarak güzel bir dinlenme vakti geçirebiliriz. Peki, en yakınımızdaki bu kitaplar hangileri olabilir?
- Biraz tarih biraz polisiye olsun, gizem çözerken tarihe dair de bilgi birikimim artsın diyorsanız Ahmet Ümit’in Sultanı Öldürmek romanını sevebilirsiniz. Ya da, “Gülmekten karnıma ağrılar girsin ama aynı zamanda da biraz şaşırayım,” diyorsanız, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü tam sizin için. Ancak, “Ben roman ile başlamak istemiyorum, şöyle güzel bir hikâye dizisi okuyayım,” diyorsanız da Oğuz Atay’ın Korkuyu Beklerken‘ini anmadan geçmek olmaz.
- Roman yerine deneme okumak isteyenler için ise, listemizde Wilhelm Reich’ten Dinle Küçük Adam ve Albert Camus’den Sisifos Söyleni bulunmakta. Her ikisi de sizi düşünmeye yönlendirebileceği gibi yer yer aydınlanmanızı sağlayacaktır.
- Mitolojiye ve Yunan edebiyatına ilgi duyuyorsanız, tabii ki birer klasik hâline gelmiş İlyada ve Odysseia‘yı atlamamak gerekir. Elinize aldığınız herhangi bir mitoloji kitabını, Azra Erhat’ın kaleme aldığı Mitoloji Sözlüğü eşliğinde okuduğunuzda ise kavramlar zihninizde yerli yerine oturacaktır.
- Benim gibi siz de “Rus edebiyatı olmazsa olmaz!” diyenlerdenseniz, Dostoyevski’den Karamazov Kardeşler‘e; Tolstoy’dan Kreutzer Sonat‘a kitaplığınızda yer verebilirsiniz.
- “Çeviriye, çeviribilime dair hiç kitap okumayacak mıyız?” diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Tabii ki okuyacağız. Yukarıdaki fotoğraftan benim listemi görebilirsiniz: Prof. Dr. Şehnaz Tahir Gürçağlar’ın çeviribilim kaynakları arasında temel yapı taşı kabul edilen Çevirinin ABC‘si kitabı, bölüme yeni başlayanlar için aydınlatıcı bir eser olacaktır. Daha önce de siz okurlarımız için blogumuzda röportaj yaptığımız Yrd. Doç. Dr. Mehmet Cem Odacıoğlu’nun kaleme aldığı Çeviribilimde Yerelleştirme Paradigmasına Doğru kitabı ile yerelleştirme etkinliğine dair bilgi haznenizi genişletebilirsiniz. (Röportaj için: Çeviribilimde Yerelleştirme Paradigmasına Doğru) Son olarak, sözlü çeviride ilerlemek isteyenler için başvurabilecekleri kaynaklardan bir tanesi olan Prof. Dr. Aymil Doğan’ın kaleme aldığı Sözlü Çeviri Çalışmaları ve Uygulamaları kitabıyla sözlü çeviri alanında yer alan uygulama alanlarına, sözlü çeviri etkinliklerine ve çeşitlerine dair pek çok bilgi edinebilirsiniz. Tabii bu kitaplar dışında da çeviribilime dair yazılmış pek çok aydınlatıcı eser bulunmaktadır. Kitap siteleri üzerinden bu kitaplara kolaylıkla ulaşabilirsiniz.
BONUS!
- Çeviri Kitabı! Çeviriblog ekibi olarak ikincisi üzerinde yoğun bir çalışma yürüttüğümüz Çeviri Kitabı’nın ilkini okumadan tatil mi geçer? İçinde alana emeklerini, zamanlarını adamış pek çok çevirmenin kaleme aldığı görüşlerinin yer aldığı bir eser olan Çeviri Kitabı eğer elinizde yoksa, “cevirikitabı.com” adresinden kolaylıkla ulaşabilirsiniz!
3. Dizi:
Koca tatil geçecek de biz hiç dizi izlemeyeceğiz, öyle mi? Tabii ki hayır!
- Genius: National Geographic’in destekleriyle tarihin ünlü dehalarının hayatlarının detaylı olarak ele alındığı Genius, 2017 yılında yayınlanmaya başlamış olan, ilk sezonda Albert Einstein’in hayatının işlendiği bir mini dizidir.
- Big Little Lies: İkinci sezonunda Meryl Streep’in de dizi kadrosuna dahil olacağının açıklanmasıyla hayran kitlesi tarafından heyecanla beklenen dizide, üç annenin hayatlarında yaşadığı sorunlar ve bu sorunlarla başa çıkış biçimleri gerçekçi bir şekilde işleniyor. (Zaten kadro da çok iyi değil mi?)
- Peaky Blinders: 2013 yılından beri yayın hayatına devam eden Peaky Blinders, 1919 İngiltere’sinde bir aile çetesinin başından geçen olayları ele almaktadır. Eğer siz de Eski İngilizceye ilgili duyuyorsanız, izlemek isteyeceğiniz dizilerden bir tanesi de Peaky Blinders olabilir.
- Black Books: Şahsına münhasır karakteriyle çevresindekileri binbir zahmete sokmaktan çekinmeyen kitapçı Bernard Black ve dostları Manny ile Fran’in başından geçen eğlenceli olaylara tanıklık etmek istiyorsanız üç sezonluk bu mini diziyi izleyebilirsiniz.
4. Film: Dizilerden bahsetmişken filmlerden de bahsetmemek tabii ki olmaz. Hele ki biz çevirmenleri konu edinen veya içerisinde bizlerden unsurlar barındıran filmlerden bahsetmemek hiiiiç olmaz!
- Amistad: Ne dediklerini anlamamasına rağmen 40 Afrikalının idam cezasıyla yargılandığı mahkemede tercümanlık görevini yerine getirmeye kalkan Profesör Gibbs ve Gibbs’in aksine bu 40 kişinin sözlerini anlayarak tercümanlık görevini yerine getiren Covey’in yer aldığı 1997 yapımı film yönetmen Steven Spielberg tarafından çekilmiştir.
- Charade: 1963’te Stanley Donen tarafından çekilen Charade’in başrolünde yer alan Audrey Hepburn, eşinin ölümünün ardındaki gizemi çözmeye çalışan bir BM tercümanını canlandırmaktadır. Filmde aynı zamanda konferans çevirmenliğinin ilk günlerdeki hâline de rastlamak mümkün.
- Lost in Translation: Sofia Coppola tarafından 2003 yılında çekilen filmde, bir reklam filmi için Japon yönetmen ile Amerikan reklam oyuncusu arasında tercümanlık görevini yürütmeye çalışan Kawasaki’nin, çeviri eylemi esnasında yönetmenin bazı cümlelerini kültürel sebeplerle çevirmeyerek aktör ve yönetmen arasında nasıl bir iletişimsizliğe sebep olduğunu izliyoruz.
- The Interpreter: 2005 yılında Sidney Pollack tarafından çekilen ve başrolünde Nicole Kidman’ın yer aldığı filmde, Kidman BM için çalışan bir tercümandır fakat işini yaptığı esnada duymaması gereken bir sırrı duyar. Bir çevirmenin başına en fazla ne gelebilir demeyin, izleyin!
- Spanglish: İngilizce bilmeyen annesiyle birlikte Los Angeles’a taşınan küçük Cristina’nın annesi ve Amerikanlar arasındaki iletişimi sağlamak için tercümanlığa soyunduğu ve kültürler arası iletişimde ön plana çıkan ögelerin, yanlış anlaşılmaların gözler önüne serildiği bir film olan Spanglish’in yönetmen koltuğunda James L. Brooks oturmaktadır.
- Arrival: Son zamanlarda adından sıkça bahsettiren ve dilbilim, çeviribilim alanlarında beğeniyle karşılanan Arrival filmini duymayanınız kalmamıştır. Ama biz yine de konusundan kısaca bahsedelim. Yönetmen koltuğunda başarılı yönetmen Denis Villeneuve’nin oturduğu filmde, 12 gizemli uzay gemisinin ortaya çıkmasıyla dünyada büyük bir kargaşa meydana gelir. Ne de olsa “İnsan anlamlandıramadığı şeyden korkar,” demişler. Kargaşanın getirdiği korkuyla beraber bilim insanları çalışmalara koyulurlar. Dilbilimci profesör Louise Banks’in dünyamız dışından gelen bu yabancılarla aramızdaki iletişimi sağlamak üzere diller arası çeviri yapma mücadelesini izliyoruz filmde.
BONUS!
- Imitation Game: Dilbilime, yapay zekaya, makine çevirisine ilgi duyanların kulağına çalındığına emin olduğumuz bir ifade vardır: Turing Deneyi. Peki, nedir bu Turing Deneyi? Duymayanlarınız için kısaca bahsedelim.
Turing Deneyi, bir makinenin düşündüğünü söylemenin mantıksal olarak mümkün olup olmadığını sorgulayan bir testtir. Yani, birbirine bilgisayar ekranı ve klavye aracılığı ile bağlanmış 3 oda hayal ediyoruz. İlk odada bir bilgisayar yani yapay zeka bulunurken, ikinci odada bir insan bulunuyor. Üçüncü odada ise hakemimiz bulunuyor. Kendisiyle iletişime geçen bu iki odadan hangisinde yapay zeka hangisinde insan bulunduğunu saptamak ise hakemimizin görevidir. Eğer makine, hakemi kandırıp kendisinin insan olduğu düşüncesini hakim kılabiliyorsa, yapay zekanın insan zekasının bir simülasyonu olabileceği düşüncesinden yola çıkarak düzenlenen bir testtir, Turing Testi. İşte, 2014 yılında Morten Tyldum tarafından çekilen Imitation Game adlı filmde de Turing testine adını veren ünlü matematikçi Alan Turing ve ekip arkadaşlarının İkinci Dünya Savaşı esnasında Almanlara karşı verdiği mücadeleyi izleyebilirsiniz.
5. Hobi
Okul, sınav, yetiştirilecek çeviriler derken günler o kadar hızlı geçiyor ki bazen kendimize dahi vakit ayıramadan bir ayın daha bittiğini fark edebiliyoruz. Ben en çok böyle farkındalık anlarında ve stresli zamanlarımda hobilerime vakit ayırmaya ihtiyaç duyuyorum. Peki hangi hobilere yönelebiliriz?
- Yemek Yapmak: Eğer siz de yemek yapmayı, yaptığınız yemeği yemek kadar (hatta daha fazla bile olabilir) seviyorsanız, bu hobi tam size göre! Türk mutfağından yeni tarifler denemek isterseniz, internette ulaşabileceğiniz pek çok pratik site olmakla beraber, dünya mutfağına açılmak isteyenleriniz için “Allrecipes” ve “Myrecipes.com” adlı sitelere ek olarak “Cooklet.com” ve elinizde olan içeriklere en uygun tariflere ulaşabileceğiniz “Recipepuppy.com” sitelerini öneririm.
- Fotoğraf Çekmek: Mobil fotoğrafçılığın hayli geliştiği ve çeşitli tekniğin öğretildiği şu günlerde, profesyonel bir makineniz olmasa da pek çok başarılı fotoğraf çekebilirsiniz.
- Kaligrafi Öğrenmek: Matbaa öncesinde oldukça önemli bir yer tutan kaligrafi, günümüzde pek çok kişinin vaktini ayırmak isteyeceği hobiler arasında yer almaktadır. Çeşitli yazı sistemlerinde, farklı şekillerde ve farklı coğrafyalarda ortaya çıkan kaligrafi, harfleri süsleyerek yazı yazma sanatıdır. Kaligrafi öğrenmek için bir kursa gidebileceğiniz gibi, evde de pratik yaparak kendinizi geliştirebilirsiniz.
- Online Kurslara Katılmak: Online kurslara katılabileceğiniz pek çok ücretli/ücretsiz program/websitesi bulabileceğiniz gibi benim favorilerimden bir tanesi de Yale Üniversitesi’nin online kursları. Üstelik, bu online kursların videolarına Youtube’dan rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Eğer siz de benim gibi Don Quixote meraklısıysanız, Yale Üniversitesi öğretim üyelerinden Roberto Gonzalez Echevarria’nın “Cervantes’ Don Quixote” adlı derslerine katılabilirsiniz. Bunun dışında “Openculture.com”adlı siteden, çeşitli konularda çeşitli üniversiteden katılabileceğiniz pek çok çevrimiçi kurs bulabilirsiniz.
- Çizim Yapmak: Eğer siz de benim gibi resim yapmaya meraklıysanız, Youtube üzerinden, örneğin “SchaeferArt” kanalından, temel çizim derslerine katılabilirsiniz.
- Origami Yapmak: En stresli anlarımda dört elle sarıldığım hobilerden bir tanesidir Origami. En çok da kitap ayracı yapmayı severim. Youtube üzerinden “Jo Nakashima”nın kanalından birbirinden farklı kitap ayracı yapabileceğiniz gibi, “Küçük Prens”i dahi yapabilirsiniz. Eğer sonuca çabuk ulaşmayı seven biriyseniz ve aynı adımı tekrar tekrar atmaktan çabuk sıkılıyorsanız, hiç uğraşmayın derim.
6. İnternet Siteleri ve Uygulamalar:
Teknoloji çağında yaşarken, normal zamanlarda olduğu kadar tatil döneminizde de size fayda sağlayacak olan internet sitelerinden ve uygulamalardan bahsetmezsek olmaz.
- Curiosity: Curiosity adlı uygulama, size her gün daha yatağınızdan çıkmadan uykunuzun dağılması için okuyabileceğiniz birbirinden farklı pek çok alanda makaleler sunmakta. Tek seferde okunabilecek uzunluktaki bu makalelerin genel konusunu, uygulamayı ilk indirdiğiniz zaman ilgi alanlarınızı seçerken kendiniz belirlemiş oluyorsunuz.
- Unplugtv: Televizyona ayırmak istemediğiniz vakti, bilimsel alanda çekilmiş çeşitli videoyu izlemeye ayırabilirsiniz.
- Quizlet: Başka kullanıcıların oluşturduğu içerikleri çalışabildiğiniz gibi, kendi oluşturduğunuz çalışma setleri ile çalışabileceğiniz, bu setleri arkadaşlarınızla paylaşabileceğiniz bir sitedir Quizlet.
- Bir Yudum Kitap: Her sabah, siz daha uyanmadan e-postanıza gelen çeşitli kitap alıntılarıyla güne başlayabileceğiniz gibi, çok beğendiğiniz alıntılar sayesinde pek çok yeni kitap almaya dahi karar verebilirsiniz!
- Merriam Webster: Merriam Webster’in her güne özel olarak seçtiği kelimelerden faydalanmak için e-posta adresiniz ile kayıt olmanız yeterli. Bu sayede, her gün mail adresinize bir adet kelime gönderecekler ve siz de, seçilen kelimenin anlamına, etimolojisine, kullanım yerlerine dair pek çok yeni bilgi ile dolacaksınız.
Çevirmen adaylarının tatillerinin biraz daha dolu geçebilmesi için kaleme aldığımız bu yazı umarım siz sevgili okuyucularımıza faydalı olur! İyi tatiller, bol keyifli çeviriler!
KAYNAKÇA: