Redaktör – Editör

Çevirmenlere benzer isimsiz süper kahramanlara redaktör denmektedir.

Kelimenin tam anlamı ile redaktör:

  1. Yazılmış bir metin üzerinde gereken düzeltmeleri yaparak yazıyı yayıma hazır duruma getiren kimse.
  2. Yazı yazan, bir yazıyı kaleme alan kimse.

şeklinde ifade edilmiştir.

Editör için kelime tanımı ise şu şekilde:
1. Yayımcı.
2. Yazıları yeniden düzenleyerek yayıma hazırlayan kimse

Tanımların ardından iş gereksinimlerine bakalım.

Editör Ne Yapar? 

Editör kavramını, TV program editörlüğü ve basılı medya editörlüğü olarak sınıflandırılmaktadır.

TV editörü, programın tüm aşamalarını denetleyen, hazırlayan, yayına hazırda bulunduran, elbette yayın halinde yönlendirmeler yapan kişilerken diğeri ise basılı medya editörü denen kitap baskılarını hazırlayan, planını yapan piyasaya sürülmesine hazır hale getiren kişilerdir.

Yazmayı sevmenin yanı sıra dilimize ve imla kuralları konusunda hassasiyeti olan herkesin ilgi duyabileceği bir meslektir. Editör olarak çalışmaya karar veren kişiler, çok geniş bir iş alanına sahiptir. Basın, medya ve internet sektörü için büyük ihtiyaç duyulan bu pozisyonda zaman içerisinde kişiler kendini geliştirebilir, tecrübe kazanarak daha yüksek pozisyonlara erişebilirler. Editörlük için başvuru yapmadan önce bazı vasıflara sahip olunması elzemdir. Her alanda olduğu üzere bu alanda da tecrübe ile kendine yer edinmiş adaylara öncelik tanınmaktadır. Bunun sebebi ise üniversitelerde bu meslek adı altında bir bölüm bulunmaması dolayısı ile kişilerin kendilerini ispatlamaları için tecrübeye ihtiyaç duymasıdır. Diğer yandan, Türk Dili ve Edebiyatı veya Gazetecilik bölümlerinden mezun olmak editör ilanları veren firmaların aradığı kriterlerden bazılarıdır. Bu bölümler, işin temeli olan haber veya edebi metin yazma alanlarında eğitim veren bölümlerdir. Editör iş ilanı veren firmalar, içerik üretiminin büyük bir önemi olduğu için öncelikli olarak araştırmacı yönü kuvvetli, genel kültürü yüksek, konuşma diline hakim ve sektöre göre gündemi takip eden kişileri tercih etmektedirler. Editör iş ilanlarına başvururken kişisel ilgi alanlarınızdan ve -varsa- araştırmakta olduğunuz alanları da işverenler ile paylaşmalısınız.

Editörler görevlerini herhangi bir yayınevine bağlı kalmadan, bağımsız olarak da yapabilmektedirler. Bir yayınevinde veya süreli yayın kuruluşunda çalışan editörler farklı görevlerde bulunabilir. Bu editörler, basıma gelen kitap tekliflerinin ve örnek taslakların incelenmesinden sorumlu olabileceği gibi, yayınevinin metin teliflerinin yazardan alınması veya alınmaması hakkında karar verici kişi pozisyonda da bulunabilirler. Ek olarak editörler, çalıştıkları kurumlar için hazırladıkları bültenlerde kitap önerilerinde bulunup, dergi ya da gazetelerin içeriği hakkında bir ön söz de hazırlayabilirler.

 

Redaktör Ne Yapar? 

Redaktör, yazılı metinler üzerindeki gerekli düzeltmeleri yapmaktadır. Redaktör’ün yaptığı işe ise, “redaksiyon” denmektedir. Günümüzde hemen her basın yayın kuruluşu ve yayınevi, kadrolarında en az bir redaktör ile çalışmakta olup bu kuruluşların yanı sıra, tercüme hizmetlerinde faaliyet gösteren şirketler ve tercüme büroları da çalışma süreçlerine redaktörü de dahil etmektedir. Redaksiyon işlemi, ilgili kişilere sunulan çeviri hizmetlerinde kalitenin elde edilmesi için oldukça önemli bir rol oynamaktadır.

Çeviride redaksiyon süreci yayıncılık alanına göre farklılıklar göstermektedir. Buna göre, çevirisi tamamlanmış bir metni redakte eden radaktör; dil bilgisi, anlatım ve imla açısından ayrı ayrı ele alarak bir inceleme gerçekleştirmektedir. Ayrıca çeviride kullanılmış olan terminolojinin kurallara uyup uymadığının kontrolünü sağlamakta ve varsa hataları düzeltmektedir. Redaktör bu hatalar ile ilgili olarak çevirmene de bilgi vermekle yükümlü değildir ancak dilerse ya da talep edilirse,” değişiklikleri izle” ibaresini ekleyerek yapmış olduğu değişiklikleri ilgili kişi ya da kişilere açıklayabilmektedir. Unutulmaması gereken bir konu ise redaktörün yalnızca var olan hataları düzeltmek ile kalmadığı; aynı zamanda metinde bir bütünlük sağladığıdır.

Yazılı tercüme türlerinde uzmanlık gerektiren alan çevirilerinde redaksiyonun önemi oldukça fazladır. Tercüme bürolarının nihai amacı, müşterilerine sundukları çevirinin en kaliteli ve en hızlı şekilde kendilerine ulaştırılmasıdır. Bu bağlamda büroların bünyesinde mutlaka en az bir redaktör bulundurması hayati önem taşımaktadır diyebiliriz. Çevirmenlerin kimi zaman kendi yapmış olduğu çevirilerde hatalarını, eksiklerini görememektedir, bu doğal durum karşısında riske girmemek adına son kontrolü sağlayan redaktörlerin varlığı özellikle acil durumlarda kendinden söz ettirmektedir. İşini titiz ve sevgi ile yapan bir redaktörün, sağlıklı ve huzurlu bir çalışma ortamında bu yanlışlıkları, hataları ya da eksikleri göz ardı etmesi olanaksızdır.

Redaktör ve Editör Arasındaki Fark Nedir?

Editörün işi (bir kitap örneği üzerinden gitmek gerekirse) bir kitabın seçiminden, matbaa basımına kadar olan tüm süreci kapsamaktadır. Bahsi geçen kitap bir çeviri eseri ise, kitabın çevirmenini bulmak, çeviriye uygun bir redaktör bulmak, yabancı ajans ile anlaşmasını yapmak, son okumasının yapılmasını sağlamak, kitabın kapak tasarımında rol almak ve tüm bu süreçleri takip etmek editörün görevi olarak belirtilmiştir. Editör, dilerse ve yeterli olduğunu düşünürse redaktör bulmak yerine bu süreci kendisi de sürdürebilmekte olup eğer bir redaktör bulacaksa bulduğu redaktörün çevirmen ile olan iletişimini sağlamaktan sorumludur. Redaktör seçimi oldukça önemli bir konudur, eğer yapılan çeviri ile uyumsuz bir redakte söz konusu ise ve bu kitap çoktan basılmış ise o basım için geri dönüş söz konusu olamamakta beraber her alanda işin olumsuz geri dönüşlere sebep olacağı unutulmamalıdır.

Editörler çoğunlukla yayınevi ya da büroların bünyelerinde maaşlı olarak çalışıyor olsa da redaktörler için bu durum söz konusu olamayabiliyor.

Redaktörün işindeki en önemli iki sorumluğu, çevirinin orijinal dile uygunluğunu denetlemek ve çevirinin hedef dile uygunluğunu, yani Türkçesini denetlemek olarak belirtilmektedir. Redaksiyonun oldukça zor bir iş olduğu su götürmez bir gerçektir. Öyle ki kaynak metnin ve erek metnin cümle cümle karşılaştırmasını gerektirmektedir. Aynı zamanda çevirmenin yaptığı pek çok araştırmayı da çevirmenin ardından ikinci defa yapmak durumunda kalmaktadır çünkü araştırmaları redaktöre terimlerin ya da içeriğin uygunluğunun yerin olup olmadığını göstermektedir.


Kaynakça

Tags: