14’er dizelik 10 soneden oluşan yani toplam 140 dizelik 100 Bin Milyar Şiir adında bir şiir kitabı yazan Raymond Queneau, kitabındaki her sayfanın 14 şerit halinde olması ve şeritlerin okuyucuların istediği şekilde çevrilebilmesi sayesinde kitabın adı kadar sayıda şiir kombinasyonu kurulabilmesini sağlamıştır. Yazar, kitabın günde 24 saat okunması durumunda dahi, okuyucunun tüm olasılıkları tüketebilmesi için 190.258.751 seneye ihtiyaç duyduğunu saptamıştır. İşte Oulipo adlı akımın çıkması da bu kitaba dayanmaktadır. Queneau’nin, kitabında karşılaştığı sorunları Fransız matematikçi François Le Lionnais’e açmasıyla, tartışmalarının matematiğin edebiyattaki yerine kayması sonucu Oulipo (Ouvroir de littéeature potentielle) adını verdikleri akımın doğmasına sebep olmuşlardır.
Dili biçimsel zorlamalarla değiştirerek kullanan yazın akımını ifade eden Oulipo’nun yer verildiği eserlerde edebiyat-mantık-matematik üçlüsünün temel alındığı söz oyunlarına, bulmacalara, dolambaçlara ve iç içe geçmiş öykülere rastlamak mümkündür. Peki, bu akıma yazarlar eserlerinde hangi yönlerden yer vermekteler?
Oulipo’nun en sık rastlanan türlerinden birisi N+7 tekniğidir. N+7 tekniğinde yazar halihazırda var olan bir şiiri seçer ve şiirde geçen bir ismi, sözlükte söz konusu isimden sonra gelen yedinci sözcük ile değiştirir. Örneğin, Shakespeare’in Romeo ve Juliet’inden aldığımız bir alıntıya N+7 tekniği uygulandığında nasıl değiştiğini görebiliriz:
Orijinal: