ekimotik | morartan |
ekimoz | morartı |
ekip | takım |
ekipman | donanım |
ekivalan | eşdeğerlik |
eklampsi | gebelik nöbeti, gebelik bastısı |
eko | yankı |
ekojen | yankı veren |
ekojenite | yankısallık |
ekokardiyograf | |
ekokardiyografi | |
ekokardiyogram | |
eksantrik | uçrak, dış merkezli |
eksaserbasyon | alevlenme |
eksfoliyatif | soyulgan |
ekshalasyon | soluk verme |
eksitabilite | uyarılabilirlik |
eksitasyon | uyarma |
eksite etmek | uyarmak |
eksitus | ölüm |
eksize etmek | kesip çıkarmak |
eksizyon | kesip çıkarma |
ekskresyon | boşaltım |
eksoftalmi | börtlek göz |
eksojen | dışsal, dışkaynaklı |
ekspanse olmak | genişlemek |
ekspansiyon | genişleme |
ekspektoran | balgam söktürücü |
ekspektorasyon | balgam çıkarma |
eksperimental | deneysel |
ekspirasyon | soluk verme |
ekspiriyum | solukverim |
eksplorasyon | açincele |
eksploratuvar | inceleyici |
ekspozisyon | sergileme, sergi |
ekspresyon | dışavurum |
ekspulsiyon | dışarı itme |
ekstansiyon | genişleme |
ekstansör | açan, geren |
ekstansif | yaygın |
eksteriyor | dış |
eksternal | dış, dışsal |
ekstirpasyon | tümüyle çıkarmak |
ekstrakorporal | beden dışı |
ekstraksiyon | 1.çekçıkar 2. özütleme |
ekstraksiyon | çekçıkarım, çıkarım |
ekstramüral | duvar dışı |
ekstraselüler | hücre dışı |
ekstrasistol | erken vuru |