Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada çevirmen krizi yaşandı.
Suriye uyruklu Hasan El. N.(21), Suriye’den getirdiği silahları Türkiye’de satmaya çalışmaktan Kayseri’de yakalandı. Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada sanık Türkçe bilmediğinden dolayı ifadesi alınamadı ve çevirmenin gelmesi beklendi. Yaşanan çevirmen krizini ise tutukluları getirmekle görevli olan jandarma er Osman Kesmez çözdü. Mahkeme heyetine Arapça bildiğini söylemesinin ardından heyet, tutanaklara geçirerek erden çevirmenlik yapmasını istedi. Osman Kesmez’in yardımıyla ifadesi alınan sanık Hasan El. N. verdiği ilk ifadesinde, kuru sıkıdan bozma silahları süs eşyası olarak getirdiğini iddia etti. Jandarma erin çevirmenliği eşliğinde alınan ifadeden sonra mahkeme heyeti, duruşmayı eksik evrakların tamamlanması için ileri bir tarihe erteledi.
Peki bu çeviri ne kadar etik?
Başbakanlık İdareyi Geliştirme Başkanlığının yayınladığı “Türkiye’de Tercümanlık ve Mütercimlik” adlı yazıda, kişinin bir dil veya dilleri bildiğini sadece beyan etmesinin ardından yaptığı mahkeme çevirilerinin yarattığı sorunlar ve geçmişten günümüze bu konu hakkındaki gelişmeler “Bilirkişi ve Mahkeme Çevirmenliğinde Yaşanan Sorunlar” başlığı altında toplanmıştır.
Geçmişte eğitim durumu dikkate alınmadan sadece kişinin bir dil veya diller bildiğini beyan etmesiyle o dil veya dillerde yetkili çevirmen ya da bilirkişi olmasına imkan sağlayan eski yasa, hem ülkemizde hem de yurt dışında büyük sıkıntılar doğurmuştur. Çok önemli hukuki terimler içeren adli karar ve dosyaların yetkin olmayan kişilere teslim edilmesinden doğan yanlış ve eksik çeviriler, yargı sisteminde ciddi sorunlara yol açmıştır.
2014 yılı itibariyle Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Daire Başkanlığının kayıtlarına göre Türkiye’nin çeşitli şehirlerindeki adliyelerde bu tip bilirkişi çevirmenlere yaptırılan evrakların yaklaşık %85’inin Türkiye’ye iade edildiği tespit edilmiştir. Bilirkişilik için çevirmenlik mesleğini icra eden kişilerin seçilmesi gerekirken, uzun yıllar iş uygulamaya geldiğinde, avukatların kendi çevirmenlerini getirdiği görülmüştür. Benzer durum şirketlerin taraf olduğu davalarda da var olmuştur. Şirketler kendi elemanlarını bağlantılı oldukları noterde yeminli çevirmen yapmıştır ve bu durum çevirmenin bağlantısı olduğu şirketi koruyan ve karşı tarafın haklarını yok sayan çeviriler yapmasına yol açmıştır.
Bilirkişilikte çevirmenlik konusunda görülen sorunların önüne geçmek için 2015 yılında yapılan “Türkiye’de Geliştirilmiş Bilirkişilik Sistemi Eşleştirme Projesi” doğrultusunda eski bilirkişilik yasasına bağlı olarak çevirmenlerin bilirkişilikteki konumunun düzeltilmesi yönünde adımlar atılmaktadır. Yeni yasa çalışmalarında uzman bilirkişilik seçimiyle, bilirkişilerin en az 5 yıllık mesleki tecrübelerinin olması, gerekli diploma ve sertifikasyona sahip bulunmaları ve bir meslek örgütünden meslek yeterlilik belgesi ile bilirkişilikte çevirmenlik yapması öngörülmektedir.
Derleyen:
Damla Gül
Kaynakça:
http://www.kayserigundem.com/kayseri/durusmaya-tercuman-gelmeyince-jandarma-er-tercumanlik-yapti-h8617.html