Türk Çeviri Sektörünün Işık Kaynakları-Meydan Larousse Çevirmenleri
İnternetin, bilgisayarın, çeviriye yardımcı programların, hatta bilemediğiniz kelimenin ne anlama geldiğini açıp okuyabileceğiniz bir ansiklopedinin olmadığı zamanları düşünün. Çevirinin karanlık çağları diyebilceğimiz bu dönemde başarması imkansız bir görev ne olurdu deseniz, ansiklopedi çevirmek derdim.
Her şeye başlangıç olacak, nesiller boyu tüm araştırma ödevlerine kaynak gösterilecek, yolu şekillendiren değil, yolu sıfırdan açan bir çeviri projesinde görev almak nasıl bir bilgi birikimi, nasıl bir sorumluluk bilinci, nasıl bir çalışma disiplini gerektirir? Bu görevde yer alan çevirmenlerin Türk çeviri sektöründe efsane sayılması boşuna değil. Onları ancak biz anlarız.
Çeviriye adanmış bir hayatı bir de onları yakınlarının gözünden dinleyelim, onları tanıyalım, hayatlarını dinleyelim, öğrenelim, kendimize örnek alalım, onurlandıralım istedik,
Kendileri ne yazık ki aramızda olmasa da, sözcükleri sussa da eserlerinin konuşmalarını dinleyelim:
İlk röportajımız Galatasaray Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Fransız ve Roman Dilleri ve Edebiyatı bölümü mezunu, Meydan Larousse Ansiklopedisinin dil, edebiyat, dilbilim, jeoloji maddelerinin tümünü ve bazı coğrafya ve tarih maddelerininin çevirisinden, Gelişim Büyük Larousse’un ise tüm coğrafya, zooloji (yan dalları dahil), çeviri, telif ve terimlerinin ve kimi tarih maddelerinin çevirisinden sorumlu Teoman Tunçdoğan hakkında.
Çeviri Blog ekibi Teoman Bey’in bilmediğimiz yönleri hakkında yine babasının peşinden giderek şu anda İstanbul Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği bölümü mezunu olup İngilizce Öğretmenliği görevini sürdürmekte olan kızı Gözde Tunçdoğan Dülgeroğlu ile röportaj yaptık:
1. Teoman Tunçdoğan’ın en yakınındaki kişi olarak, babanızın çevirmen kimliği hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?
Babam Meydan Larousse’dan emekli olduktan sonra çok çeşitli kitaplar çevirdi. Bunların arasında cep üniversitesi kitapları, romanlar, televizyon dizisi ve son dönemlerinde özellikle Osmanlı dönemine ait seyahatnameler yer almaktadır.
2. Çeviri yaparken nelere dikkat ederdi veya olmazsa olmaz dediği belirgin bir kırmızı çizgisi var mıydı?
Babamın özellikle Meydan Larousse’da çalıştığı dönemde ben çok küçüktüm. Ancak o dönemde bile hatırladığım en net bilgi, babamın yaptığı işe duyduğu saygı ve özenli çalışmasıdır. Üşengeçlik nedir bilmeyen bir adamdı. Tek bir kelime için günlerce araştırma yaptığını bilirim. Emeklilikten sonra dahi evde çalıştığı dönemlerde her sabah 6’da güne çeviriyle başlar, günü akşam çeviriyle bitirirdi. Arada dinlenmek için de biraz spor haberleri izlerdi ve bol bol da kitap okurdu. Çevirileriyle ilgili en dikkat çekici nokta, bence dipnotlara verdiği önemdi. Hemen hemen her sayfada açıklanması gereken kelime ya da durumlar için dipnotlar kullanırdı.
3. Kitaplar arasında geçmiş muhteşem bir ömür ve geriye bıraktığı muhteşem çevirileriyle babanızın gurur duyulacak tonlarca işi var, ama sizi en çok etkileyen çevirisi hangisi?
Beni en çok etkileyen çevirisi Halkondil çevirisiydi. Bu çeviriyle ilgili çok özel bir heyecanı vardı. Ancak maalesef hastalığının ağırlaşması ve vefatı nedeniyle bu kitabı tamamlayamadı.
4. Anlatılanlara ve okuduklarımıza göre Teoman Tunçdoğan, yaptığı işlerin çoğunu karşılıksız yapmış. Bu işlerin karşılıksız yapılmasını nasıl karşılıyorsunuz?
Babam maalesef yaptığı çevirilerden hiçbir zaman gerçekten hak ettiği parayı kazanamadı. Bunun dışında etrafında yardıma ihtiyacı olan insanlara elinden geldiğince destek verdi. Buna durumu olmayan öğrencilere verdiği ücretsiz Fransızca dersleri ve kitap yazan bir dostuna sağladığı destek dahil. O bu şekilde mutlu oluyordu. Benim için de böyle bir adamın kızı olmak onur verici.
5. Biraz özel bir soru olacak ama babanızın çevirmenler dünyasında muhteşem biri olduğunu biliyoruz, peki bir baba olarak Teoman Tunçdoğan’ı da bize biraz anlatır mısınız?
Hayatta sahip olabileceğiniz en iyi dost, en iyi babaydı. Aynı zamanda çok iyi bir dinleyiciydi. Bana hep destek oldu. Kararlarıma hep saygı gösterdi. Akıl hocamızdı diyebilirim. Hem benim hem de ağabeyim için.
6. Meydan Larousse gibi ülkenin aydınlanmasına ışık tutulan bir çalışmanın içerisinde yer almıştı babanız. O döneme dair hatırladığınız bir anı var mı? Varsa bizimle paylaşabilir misiniz?
Ben o dönemde çok küçüktüm. Hatırladığım tek şey, arada hafta sonları işyerine beni de götürürdü. Ben de orada babamın çalışma arkadaşlarıyla gerçekten çok eğlenirdim. Bir de ilkokuldayken araştırma ödevlerinin sonuna kaynakça yazılırdı ya, herkes Meydan Larousse veya Büyük Larousse yazarken ben “BABAM” yazardım. Çünkü tüm bilgileri ansiklopediden araştırmaktansa direk babama sorardım.
Özel birkaç anıma gelince, babamın ücretsiz ders verdiği günlerden birinde kendisine sadece emekli maaşıyla geçindiğimizi ve az da olsa öğrencilerden para alsa olmaz mı diye sordum. Verdiği cevap gerçekten hayat dersi niteliğindeydi. Bana “Hayatta herkes sahip olduğu şeylerin zekâtını vermeli. Benim çok param yok. O yüzden paramın zekatını çok veremiyorum fakat benim de bilgim var. Ben de bilgimin zekatını vermeliyim.” dedi. Bu cevabını hiç unutamam, beni çok etkilemişti.
Çeviriye verdiği önemi ise şöyle bir anısıyla anlatabilirim. Çevirisini yaptığı bir kitapta anlamını tam çözemediği tek bir kelime için günlerce İstanbul’daki çeşitli kiliselere gittiğini, en sonunda da adadaki Rum Patrikhanesi’nin Kütüphanesi’ne bin bir rica ile aldığı izinler sonucu girdiğini ve araştırma yaptığına şahit oldum. Yine başka bir konuda araştırma yapmak için mezun olduğu İstanbul Üniversitesi’nin bu kez tarih bölümüne giderek kendini sonradan çok yakın dost olduğu ve çok saygı duyduğu Tarih Bölümü profesörü Ali İhsan Hoca’ya tanıtmış ve rica etmiş, bu sayede kütüphanelerinden faydalanma olanağı bulmuş ve kitabı için gerekli bilgileri oradan toplamıştı. Yani anlayacağınız babam işini çok ciddiye alırdı. Çevirilerinde soru işaretine asla yer vermezdi. Bu yönüyle umarım genç çevirmenlere örnek teşkil eder.
Eserleri:
• Kuzey-Güney ilişkileri (les relations nord-sud) Christian Comelian
• Kutsal Savaşlar Tarihi (histoire de la guerre sainte) Jacques G. Ruelland
• Siyasal Rejimler (les réjimes politiques) Maurice Duverger (bu kitap uzun yıllar çeşitli fakültelerde ders kitabı olarak okutulmuştur)
• Biyoloji Tarihi (histoire de la biologie) Jean Théodoridès
• Dünya Savaşı (la première guerre mondiale) Pierre Renouvin
• Yıldızlar Savaşı (la guerre des étoiles) Carlos De Sa Rego Fabrizio Tonello
• 1864’te Türkiye (la turquie en 1864) Bernard Camile Collas
• Hafiyeler Ülkesi Türkiye, Sultan Murat v ve II. Abdulhamit (au pays de;espionnage) Paul De Régla
• Uçurumun Kenarındaki Türkiye (au chevet de la turquie) Stéphane Lauzanne
• İstanbul Tarihi (histoire d’istanbul) Robert Mantran
• Tavernier Seyahatnamesi (les six voyages en turquie et en perse) Jean-Baptiste Tavernier, editör Stefanos Yerasimos
• Tournefort Seyahatnamesi (voyage d’un botaniste) Joseph P. De Tournefort
• 17. Yüzyılda Topkapı sarayı (nouvelle relation de l’interieur du serrail du grand seigneur) Jean-Baptiste Tavernier
• Kara Kumsal (la plage noire) François Maspero
• Fizik Tarihi (histoire de la phsique)
• Tıp Tarihi (histoire de la médecine)
• Haçlı Seferleri (les croisades)
• İtalya Tarihi (histoire d’italie)
• Ortaçağ Avrupası’nda Yaşam (la vie au moyen âge)
• Futbol (le football)
• Semantik Akımlar (Berke Vardar ve Nur Arıklı ile birlikte)
• Fizik-Kimya-Biyoloji Sözlüğü (ekip çalışması; çeviri-telif)
• Ünlü Kişiler Sözlüğü (ekip çalışması; çeviri-telif 3 cilt)
• Siyaset Sözlüğü (ekip çalışması; çeviri-telif)
• Fresne-Canaye Seyahatnamesi 1573 (voyage du levant, 1847)