NİLGÜN TEZSAY BAŞARAN İLE SERBEST ÇEVİRMENLİĞİN SORUNLARI ÜZERİNE SÖYLEŞTİK!
1975 yılında Almanya Frankfurt’da doğan Nilgün Başaran, Marmara üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun olmuş ve hemen ardından SAP’da yazılım çevirmenliği ve terminoloji çalışmalarının ardından, STAR Group şirketinde teknik çevirmenlik ve ardından da Almanca bölümü proje yöneticiliği yapmıştır. 2007 yılında üç ortaklı NGN İstanbul Çeviri şirketini kuran Başaran, şu anda ayrıca Çeviri İşletmeleri Derneği yönetim kurulunda çeviri sektörü ile ilgili çeşitli çalışmalar sürdürmektedir.
Biz de Çeviri Blog ailesi olarak Nilgün hanımın deneyimlerinden yararlanmak istedik ve keyifli bir röportaja imza attık.
Bizleri geri çevirmeyen ve her daim genç tercümanlara desteklerini sunan muhteşem insan Nilgün Tezsay BAŞARAN’a sonsuz teşekkürlerimizi sunuyorum.
Keyifli okumalar.
Serbest çevirmenler ile ilgili sorularıma başlamadan önce, çeviri mesleğinin Türkiye’deki konumu hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz? Çeviri bölümlerini tercih edecek öğrenciler için ne gibi önerileriniz olabilir?
Öncelikle çevirmenlik günümüzde globalleşen dünyada gittikçe önem kazanmaya başlayan bir meslek dalı haline geldi. Çeviri yapmak için yabancı dil bilmek yeterli değildir. Her iki kültüre de hakim olunmalıdır ve çeviri yapmayı sevmek gerekir. Ayrıca çeviri eğitimi alanlar, sadece çeviri yapmak zorunda değildir. İyi çeviri şirketlerinde çeviri proje yönetimi ya da terminoloji çalışmaları konusunda uzmanlaşıp bu dallarda da ilerleyebilirler. Çeviri destek programlarını yakından takip etmeleri ve kendilerini bu konularda geliştirmeleri faydalı olur. Öğrencilerimizin kendilerine öncelikle hedef koyup bu şekilde ilerlemeleri gerekir.
Uzun yıllar çeviri sektörünün içinde yer almış biri olarak, serbest çevirmenliği nasıl değerlendirirsiniz?
Serbest çevirmenliğin hem avantaj hem dezavantajları vardır. Evet, bir yere bağlı olmadan serbest çalışmak iyi görünse de zamanla ne hafta sonunuz ne akşamlarınız ne de bayram tatiliniz kalmamaya başlar. Bunun için çevirmenin çeviri şirketi ile arasına sınırları sağlam çizebilmesi gerekir. Ayrıca belli dönemlerde işlerde yığılma olabilirken bazı zamanlarda hiç iş gelmeyebilir, yani düzenli iş garantisi olmama riski var.
Serbest çevirmenlik yapanların en büyük sorunlarından biri bazı işletme sahiplerinin serbest çevirmenlerin haklarını yiyor olması. Sizce bunun önüne nasıl geçilebilir?
Çevirmenler yeni bir işletme ile çalışmaya başlamadan önce sosyal medyada haklarında bu tür şikayetler mevcut mu araştırma yapsınlar. Ödeme yapmayanlar var, doğru. Fakat hiç ödeme yapmayan ile nadir de olsa çok az gecikmeli ödeme yapılmasını ayırt etmek gerekiyor. Şöyle bir algı var: “Çeviri işletmesi faturayı kesiyor, parayı alıp hemen cebine atıyor. Çevirmenin sırtından dünya kadar para kazanıyor!” Gerçekler ise şöyle: Serbest çevirmen işi yapar, gönderir. Burada şirket içinde ikinci bir kişi tarafından kontrol okumasından geçirilir (aslında serbest çevirmen tarafından kontrol okuması yapılıp imla hataları düzeltilmiş şekilde çevirilerin teslim edilmesi gerekiyor). Üçüncü bir kişi tarafından da mizanpajı yapılır. Bunlar hepsi birer maliyet. Kurumsal müşteriler faturayı iş teslim edildikten sonra kestiriyor, üzerine ortalama 2-3 aylık ödeme (son aylarda bu süre uzadı) vadeleri ekleniyor. Bu para henüz bizim kasamıza girmeden önce bizler o faturanın vergilerini ve çevirmenin ücretlerini ödüyoruz. Birkaç günlük ödeme gecikmesi ise çok fazla abartılmamalı, çünkü şu anda piyasa koşulları gittikçe zorlu hale geliyor. Çevri işletmesi ödeme planlaması yapıyor ancak müşteriden de ödemeler gecikince bu çeviri işletmesinin suçu mu oluyor? Bizler yeri geldiğinde çeviri teslimat tarihlerinde esneklik sağlıyoruz veya çevirmenin özel bir durumu olduğunda çeviriyi teslim ettiği günde de ödeme yapıyoruz. Bazı durumlarda karşılıklı hoşgörü önemli. Sanırım empati kurmak en iyisi.
Serbest çevirmenlik deyince aklınıza gelen en büyük problem nedir?
Düzenli bir hayatınızın olamaması ve ödemelerde yaşanan aksaklıklar.
Serbest çevirmen yasal koşullarda kendini nasıl güvence altına alabilir?
Çeviri işletmesi ile sözleşme imzalayabilir.
Çeviri büroları için belirlenmiş kalite standartları sertifikaları mevcut iken, serbest çevirmenler için de böyle bir kalitelendirme durumu mevcut mu?
Bildiğim kadarı ile henüz yok.
Peki, serbest çevirmenlerin en çok dikkat etmesi konu nedir?
Artık teknolojiye ayak uydurup kendilerini geliştirsinler. Türkiye’nin en iyi bölümünden mezun olup “CAT programı biliyor musunuz?” diye sorunca “O da nedir?” diyenleri, duyduk ya da gördük ama “Bilmiyoruz.” diyenlerin sayısı da çok fazla. Artık elimizin altında internet ve her gencin bir bilgisayarı var. Lütfen bu konuda araştırma yapsınlar ve öğrensinler. İnternette sayısız video ve açıklama var. Ayrıca bu programları bilmeyenlere iş gönderilmiyor. Bir de her konuda çeviri yapmak mantığı yerine ilgi duydukları alanlarda uzmanlaşmaları önemli.
Serbest çevirmenlerin yaşadığı sıkıntılardan bahsederken, bazı serbest çevirmenlerin yaşattığı sıkıntılara değinmek istiyorum. Bir çeviri işletmesi sahibi olarak, serbest çevirmenlerle alakalı yaşadığınız olumsuz tecrübeleriniz de oldu mu? Eğer olduysa bunları bizimle paylaşabilir misiniz?
Olmaz olur mu? İşi zamanında teslim etmeyenler, işin teslim edileceği zamanda bilgisayarı patlayanlar, elektriği kesilenler, babaannesi her yıl ölenler, işin teslim edileceği gün çeviriye başlayamadım diyenler. İşi alıp da kendisi yetiştiremeyince başka bir çevirmene verip işi korkunç kalitesiz şekilde teslim edenler. Müşterimizi çalmaya çalışanlar ve bu yazışmaların müşteri tarafından yanlışlıkla bize gelmesi.
Ben her zaman empati kurar ve birkaç adım ötesini düşünürüm. Bana yapılmasını istemediğim bir davranışı karşımdaki insana da yapmam. Çevirmen de insan, işletme sahibi de insan, ben de bir zamanlar çevirmendim, ardından proje yöneticiliği yaptım, 9 yıldır da kendi şirketimiz var. Serbest çevirmen işi göndermeyince işin yetişmesi ve müşterinin de zor durumda kalmaması için yeri geldiğinde günlerce sabahlayarak (çocuklarımızı göremeden) işi tamamlıyoruz, bu para için değil hayattaki en önemli şeylerden birisi olan itibar için yapıyoruz. Buna benzer çok fazla olay yaşadık. Hepimiz insanız ve bir sorun varsa çevirmenin bunu dürüst bir şekilde zamanında bize bildirmesi gerekiyor ki biz de zamanında önlem alabilelim.
En iyi bildiğim yalan doğruyu söylemektir!
Peki sorun çıkaran serbest çevirmenler için ne gibi önlemler alıyorsunuz?
Bir daha asla çalışmıyoruz. Meslektaşlarıma dikkatli olmaları konusunda hemen bilgi veriyorum. Onlar da bize bilgi veriyor. Sonra bu çevirmenler çoğu yerden iş alamıyorlar.
Bunların haricinde işini layıkıyla yapan serbest çevirmenler de mevcut elbette, onlara yaklaşımınız nedir? Yani misal; işleri istenilen zamanda yapması, kaliteli işler çıkarması gibi durumlarda bir ödüllendirme oluyor mu? Yoksa “zaten en büyük ödül, her işimizde içimde tereddüt olmadan onları arayabiliyoruz” mu oluyor?
Öncelikle işini düzgün yapana saygım sonsuzdur. Düzgün ve zamanında iş teslim etmek olması gereken bir durum.
Serbest çevirmenlerin yaşadığı bir diğer sorun ise ödeme problemi. Gerek yerli yayınevleri, gerek çeviri büroları ortak bir ücret yayınlamadığı için, komik rakamlar verebiliyor. Bu konuda bir çözüm öneriniz var mı?
Bu duruma devletin el atması gerek. Taban fiyat olarak standart bir ücret belirlenirse bu sorun ortadan kalkar.
Çeviri işletmeleri derneğinin serbest çevirmenlerin haklarını korumak adına herhangi bir girişimi var mı? Veya serbest çevirmenliği iyileştirmek adına bir çalışma mevcut mudur?
Evet Çeviri İşletmeleri Derneği olarak çeviri sektörü ile ilgili çok ciddi çalışmalarımız devam ediyor, kısa bir süre sonra olumlu sonuçlar alacağımıza inanıyorum.
Nilgün Tezsay Başaran’a değerli görüşleri için sonsuz teşekkürlerimizi bir kez daha sunuyor, piyasaya girmiş ya da girecek olan çevirmenler için yollarını aydınlatacak bir ışık olmasını umut ediyoruz.
Oğuzhan DUMAN