Hiçbir alarmın olmadığı Çevirmen Kent’te uykusu bitince güne başladı. Büyük çevirmen ağına uyandığını bildirip, kendisine gelen güzel mesajları yanıtladı, ardından sisteme yüklenen keyifli müziklerden biri eşliğinde içecek musluğunu ayarlayarak kendine sıcak bir kahve doldurdu. Kahvaltısını etmek üzere önce kent pazarına uğradı ve ardından büyük barınağa gidip köpeğiyle biraz oyun oynadı. O uyurken veya çalışırken sadık dostu ile severek ilgilenen birilerinin olması çok güzeldi. Hiçbir zaman kapanmayan büyük kütüphanelerden birine giderek, birbirinin aynı olan ve ücretsiz kullanabileceği en son sistem bilgisayarlardan birine çevirmatik gözlüklerini takarak erişti. Metni okurken çevirisini otomatik olarak ekrana aktaran bu sistem sayesinde çok hızlı çeviri yapabiliyordu. Tabii sınırsız terminoloji veri tabanına, takıldığı yerlerde yardıma koşan uzman editör ekibine de teşekkür etmeliydi. Öğle arası için dostlarıyla çikolata fıskiyelerinin orada buluştu. Biraz sohbet, biraz yemek ve bol kahkahadan sonra öğleden sonrasını Çevirmen Cafe’lerden birinde geçirmeye karar verdi. Musluktan bu sefer bir soğuk limonata doldurdu, yastıkların üzerine uzanıp sisteme bağlanarak çevirisini tamamladı. Akşam üstü köpeğini alarak çiçek nehrinin yanında güzel kokulu bir yürüyüş yaptı ve akşam yemeğinden sonra dostlarıyla açık hava sinemasında en sevdiği filmleri izledi. Panayır havası sona erene kadar sohbet ve dans etti, şarkılar söyledi. Eve döndüğünde neredeyse sabah olmuştu ama bu şehirde geceler hep en güzel saatlerdi. Kaçırmak olmazdı. Bu defa köpeğiyle uyumaya karar verdi ve ona sarılıp uykuya daldı. Sanırım akşam yemeğini fazla kaçırmış olmalıydı ki kendini sürekli kesilen bir internet ve bozulup duran bir bilgisayarda; uykusuzluktan bitap düşmüş ve sırtı, beli, boynu tutulmuş biçimde emeğini hiç anlamayan müşteriler için üç kuruşa çeviri yaparken gördü. Korku ile uyandı ve musluktan sakinleşmek için bir bitki çayı doldurup kocaman pencerelerinden doğan güneşe doğru bakıp gülümsedi. “ Yok artık!” deyip yeniden uykuya daldı…
Senem Kobya
Çeviriblog çevirmen düşleri anketinin sonuçlarından derlenmiştir