Okulda sınıf arkadaşlarınıza yaptığınız ilk sunumu hatırladınız mı? Ya da konuşmacı olarak katıldığınız ilk konferanstan önce yaşadığınız stresi? Topluluk önünde konuşmak, konu ile ilgili kapsamlı bilgi birikimi ve bu bilgi birikimini aktarmaya yetecek konuşma becerileri kadar psikolojik yeterlilik de gerektirir. Tercümanlar, mütercimler ve bu mesleklerin adayları olarak, topluluğa hitap etme ve stres kontrolü stratejilerinden yararlanabilir, daha akılda kalıcı işlere imzamızı atabiliriz.
Bir topluluğa seslenirken teknik olarak dikkat edilmesi gereken hususları şöyle sıralayabiliriz :
- Konuşmanın amacına odaklanarak konu dışına çıkmamak
- Konu başlıklarını düzene koymak
- Vücut dilini iyi kullanıp, tonlama ve konuşma hızına dikkat etmek
- Eğer mümkünse konuşmayı görsellerle desteklemek
- Konuşmaya başkalarını da katarak ilgiyi canlı tutmaya çalışmak
- Zaman kısıtlamalarına uymak
Gelelim işin psikolojik boyutuna… İlk olarak, karşılaştığımız durumun üstesinden gelmemize yardımcı olacak enerjinin kaynağı olan adrenaline ihtiyacımız olduğunu kabullenebiliriz. Peki stresimizi nasıl kontrol altına alabiliriz?
“Bütün gözler üzerimde olacak. Sesim titreyecek mi? Ya zor bir soruyla karşılaşırsam? Ya atladığım noktalar olursa?” Çoğumuz topluluk önünde yapacağımız konuşma öncesinde bu endişeleri yaşamışızdır. Bu gibi durumlarda stres seviyemizi azaltacak yöntemler keşfetmek yararımıza olacaktır. Örneğin nefes egzersizleri yapabilir, sorulması muhtemel soruların cevaplarına hazırlanabilir veya konuşma öncesinde manevi destek alacağımız bir yakınımızı arayabiliriz. Korkularımızı bir kağıda yazıp onlarla yüzleşebiliriz. Franklin Roosevelt’in de dediği gibi: ”Korkmamız gereken tek şey korkunun kendisidir.”
Kaynak: http://najit.org/blog/?p=3154