Müzik dinlemenin dil öğreniminize nasıl büyük katkılar sağlayacağından bahsetmiştik. Bir diğer eğlenceli yol ise yabancı dilde romanlar veya hikaye kitapları okumak.
Okulda İngilizce öğrenmeye başladığımızda bize hikaye kitapları ya da basitleştirilmiş romanlar veriliyordu. Ait olduğunuz seviyeye göre değişen bu kitapları okumayı şahsen pek sevmezdim çünkü seçmemize izin verilmiyordu. Sadece dayatılan kitapların okunması, dolayısıyla sevilen türün belirlenememesi aslında çocuklarda kitap okuma alışkanlığının oluşamamasının nedenlerinden sadece biri; fakat konumuz bu değil.
Dediğim gibi, bu türdeki kitapları yani sadece yabancı dil öğrenimi için düzenlenmiş roman ve hikaye kitaplarını okumayı sevmezdim. Her zaman yazarın elinden çıkmış, değiştirilmeden kitaba basılmış romanları anadilinden okumak isterdim. Ama başlangıç seviyesi için bu yöntemi önermiyorum. Başlangıç seviyesi için yukarıda bahsettiğim özel kitapları okumak gerekebiliyor maalesef.
Roman, hikaye gibi edebi türleri çevirirken yazarın üslubuna dikkat edilmesi gerektiğini hepimiz biliyoruz. Fakat yazarın üslubunun, okuyucuda yaratmak istediği duyguların çeviride tamamen ve eksiksiz bir şekilde aktarılabildiği düşüncesine katılmıyorum. Bu yüzden bir kitabı yazarın kendi dilinden okumayı bir ayrıcalık olarak görüyorum. Siz de böyle düşünüyor ve aynı zamanda yabancı bir dil öğreniyorsanız bu yöntem tam size göre:
- Bu yöntemin püf noktası tabii ki sevdiğiniz yazar ve türlerle başlamak. En sevdiğiniz yazarın bir kitabını ya da ilginizi çeken bir romanı/hikayeyi alın elinize.
- Fakat bu yazarın dili karmaşık veya süslü olabilir. Anlamakta zorluk çekebilirsiniz. Benim ilk denemelerim başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Sadece arka yüzündeki özetlerine bakıp İngilizce romanlar alıyordum ama eve geldiğimde bir iki sayfa sonrasında kitabın dilinin İngilizce seviyemin çok üstünde olduğunu fark edip; okumak istesem de bırakmak zorunda kalıyordum. Bu yüzden kitap satın alırken içine bir göz atmakta fayda var. Bir sayfasını okuyun. Bilmediğiniz çok sayıda kelime varsa sıkılabilirsiniz. Genel akışı kavrayabiliyorsanız sizin için uygun demektir.
- Sizi sıkmaz ise Türkçesini okuduğunuz bir romanın öğrenmek istediğiniz dildeki versiyonunu tekrar okuyabilirsiniz. Olay örgüsünü ve karakterleri bildiğiniz için kitap daha iyi anlaşılacaktır.
- Okumaya başlamadan yazar hakkında bilgi edinmeyi ihmal etmiyoruz. Yazar ile ilgili her bilgi kitabı daha iyi anlamamıza yardımcı olur.
- Kitaptaki olay örgüsünü, zaman ve mekanı anlamak için ilk önce kitabın Türkçe tanıtım yazılarını okuyabilirsiniz.
- Dilbilgisi haricinde, bizi zorlayan şeyler genellikle bilmediğimiz kelimelerdir. Yanınızda çevrimiçi ya da basılı bir sözlük bulundurun. Ama bilmediğiniz her kelimeye bakarsanız hata yapmış olursunuz. Bu durum hem okumanızı yavaşlatır hem de sizi sıkar. Bazı kelimeleri bağlam aracılığı ile anlamaya çalışın. Anlamının cümle için büyük bir önem teşkil ettiğini düşündüğünüz kelimelere sözlükten bakın.
- Sözlükten baktığınız kelimeleri not edin; fakat bunu bir liste şeklinde yapmayın. Çünkü amaç sıkılmadan bir dil öğrenebilmek. Bunun yerine kelime kartları hazırlayarak bir oyun oluşturabilirsiniz.
- Kitaptaki kültürel ögeleri saptayın. Deyimler, şehir veya yer adları, ülkeye özgü yemekler ve bayramlar gibi şeylerle karşılaşacaksınız. Sözlüklerde bulamayabilirsiniz, bu yüzden internetten araştırın. Bir dil öğrenmek kültürü de öğrenmeyi beraberinde getirir.
- Kitabı bitirdiniz ve çoğunlukla yazarın ne demek istediğinizi anladınız; fakat kafanızda bazı sorular var. Kitap hakkındaki incelemeleri ve yorumları okuyun. Mümkünse kitabın orijinal dilindeki yazıları seçin. Soru işaretlerini giderecektir.
- Zorlanmadan okuduğunuzu düşünüyorsanız seviyeyi arttırabilirsiniz. İlk satın aldığım İngilizce roman Suzanne Collins tarafından yazılmış Hunger Games kitabıydı. Yazarın basit dili sayesinde başlangıç için oldukça yararlı oldu. Serinin diğer iki kitabını da okudum böylece. Harry Potter serisinin neredeyse tamamını Türkçe okumuştum ama son kitabını orijinal dilinde satın aldım. Çocuk kitabı kategorisine giriyor olmasına rağmen (ki tartışılır), J.K. Rowling’in dilinin biraz daha karmaşık olması beni şaşırtmıştı. Pes etmedim tabii ki, okumak biraz daha uzun sürdü ama serinin diğer kitaplarını okumuş olmam çok yardımcı oldu.
Yabancı dildeki kitapları her kitapçıda bulamayabiliyorsunuz ama alternatifler mevcut. Büyük kitapçılarda özel bölümleri oluyor yabancı dildeki kitapların. Ayrıca internetten satın alabilirsiniz veya sahaflara uğrayabilirsiniz. Kitap arayıp bulmak, benim deyişimle “kitap avcılığı” her zaman eğlenceli olmuştur. Edebiyat ile dil öğrenmek hem çok eğlenceli hem de oldukça etkin bir yöntem. Deneyin, birçok şey keşfedeceksiniz.