Şenay Idalı önyargılı olunmamalı %50

6 Şubat, 16:22 · Yorumu destekleyen çevirmen sayısı · 2

 

Umut Esra Kaplan O kadar çok mütercim tercümanlık mezunları gördüm ki konuya hakim değiller, ama o kadar çok kendini yetiştirmiş insan da gördüm ki teknik çeviride ya da kendi uzmanlık alanlarında kimse ellerine su dökemez. Bence karışık bir durum

6 Şubat, 18:47 · Yorumu destekleyen çevirmen sayısı · 2

 

Ali Terzi Hacettepe ing. müt.ter. mezunu birisi olarak yazıyorum, özellikle uluslararası ilişkiler mezunlarından iyi tercümanlar çıkıyor, yapabiliyorsa niye yapmasın ki.

6 Şubat, 20:39 · Yorumu destekleyen çevirmen sayısı · 2

 

Ahmet Göze Şunu söyleyebilirim bu konuda ..Alaylı mektepli tefriki yapmıyorum.Ancak yabancı dili,o dilin konuşulduğu ülkede uzunca bir süre yaşamadan öğrenmiş olan kişilerin tercümelerine bakıyorum bazen.Herhangi bir gramer veya imla hatası olmamasına rağmen çok yapay bir dil kullanımı izlenimini veriyor.

6 Şubat, 22:09 · Yorumu destekleyen çevirmen sayısı · 5

 

Medikal Ceviri Medikal Ceviri Aslında bütün meslekler için geçerli olsa bile çevirmenlik için alaylı-mektepli ayrımı mümkün değildir çünkü çeviri el yordamıyla öğrenilen bir meslek değil… yani mütercim-tercümanlık mezunu olmasa bile farklı bir akademik alanda bilgi sahibi ise ve yaptığı çeviri başarılıysa alaylı sayılmaz…

6 Şubat, 23:03 · Yorumu destekleyen çevirmen sayısı

 

Fatih Cetintas Mektepliden çok daha iyi alaylı çevirmenlerin olduğu su götürmez bir gerçektir. Bu tartışmaya bir son verilip kaliteli akreditasyon mekanizmaları (alana göre sınav, mülakat v.b.) ile çevirmenler yetkilendirilmelidir. Her şeyin nota endekslendiği, yeterli not alınarak okullardan mezun olunabilen bir ülkede sadece ilgili bölümden mezun olmak yetmez, tıpkı öğretmenlerin ve doktorların ilgili bölümden mezun olduktan sonra ayrı bir sınava tabi tutulmaları, avukatların staj yapma zorunluluğu gibi ek şartlar getirilmelidir.

Pazartesi, 13:59 · Yorumu destekleyen çevirmen sayısı · 4

 

Medikal Ceviri Medikal Ceviri Fatih Hocam durumu mükemmel özetlemiş. Bence tüm fakültelerde alan çevirmenliği ile ilgili bölüm açılmalıdır. Yani hukuk çevirmen temel olarak hukuk fakültesinden yetişmelidir.

Pazartesi, 14:10 · Yorumu destekleyen çevirmen sayısı

 

Kadir Muhtar Ben, İngilizce ‘nin alaylısıyım…  Türkçe ile birlikte annemden, halamdan, dayımdan öğrendim. Çocukluğum babamın av arkadaşları olan Amerikan Hastanesi doktorlarının aileleri ve çocuklarıyla geçti… Dönemler dolusu kurs bitirdim Türk-Amerikan Derneğinde… Orta-okul dönemimin en büyük aşkı, bana her hafta sonu saatlerce İngilizce ifade/tasvir dersi veren, bazen de beceremedim diye muhteşem yeşil gözleriyle çok kötü-kötü bakan Miss Miller ‘di!

Ancak hiçbir zaman bir İngiliz Dili/Edebiyatı dersi görmedim. O nedenle de hiçbir zaman bir İngilizce cümleyi elime alıp, Türkçe ‘de olduğu gibi mıncıklayamıyorum.

En fazla iki, bilemedin üç farklı şekilde derdimi anlatabiliyorum ama Türkçe ‘de olduğu gibi, cümlenin her hangi bir kelimesini alıp, oradan yeni cümle/cümleler türetemiyorum…

Gramer hatası yapmıyor olmam, konuyu sıfır hata ile anlatmam, benim robotik, basma-kalıp olmaktan uzak, kişilik sahibi bir İngilizce çeviri yaptığım anlamına gelmiyor!

Ve böyle bir karaktersiz, her yerde bulunan cümlelerle yapılmış, içine bir şey katamadığım çeviri de, beni gerçekten rahatsız ediyor.

O nedenle, Sayın Ahmet Göze ‘nin yorumuna yerden göğe katılıyorum…

Ben TR-EN çeviriyi işte bu nedenle yapmıyorum.

*** Bence sathi kaldığı, kişilik kazanmadığı için.

– Herkesin yaptığından/yapabildiğinden hiçbir ayrıcalığı olmadığı için…

Üstelik İngilizceyi, Türkçe ile beraber “anadil gibi” öğrenmiş olmama rağmen!

Çünkü bir insan, yazdıklarına kişiliğinin imzasını atamıyorsa, yazsa ne olur, yazmasa kaç yazar!?

Eğer…

İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümü bitirseydim…

Muhteşem bir kelime dağarcığım olsaydı…

Tüm İngilizce teknik terimleri, aynen Türkçe gibi tekini bile atlamadan eksiksiz bilseydim…

Devrik cümlelere birer takla daha attırabilseydim…

Ve bütün bunların üzerine İngiltere ‘de en az 5 yıl yaşasaydım…

O 5 yıl da tamirhanelerde, uçak hangarlarında, zira mücadele araçlarının arasında ve yük gemilerinin güvertelerinde/kaptan köşklerinde geçseydi…

O zaman kendime “İngilizce Çevirmen” derdim ve başım dik olurdu!

Aynen Türkçe Teknik Çevirilerimdeki gibi!

Aynen kaç sayfa olursa olsun, kendi alanımdaki tüm çevirileri, bir kere bile sözlüğe bakmadan yaptığım gibi!…

Gerisi lâftır.

“Paça-kasnak” önüne gelen çeviriye dalan “okullular” ile ilgili görüşlerimi söylersem beni topa tutarlar…

Sustum!

Pazartesi, 17:41 · Yorumu destekleyen çevirmen sayısı · 2

 

Ahmet Göze

Pazartesi, 18:31 · Yorumu destekleyen çevirmen sayısı · 1

 

Ahmet Göze Edebi çevirinin “baş yapıtı” “şaheser” i …Rahmetli Sabri Esat Siyavuşgil’in “Cyrano De Bergerac” çevirisidir..Şuna bakın lütfen ” no merci”…”istemem eksik olsun”..

Pazartesi, 19:47 · Yorumu destekleyen çevirmen sayısı · 3

 

Kadir Muhtar CUKKKKKKKK!…

Pazartesi, 20:19 · Yorumu destekleyen çevirmen sayısı · 1

 

Ahmet Göze 30 yıl İsveç’te yaşamış olduğum halde,dilin güncelliğini takip etme açısından(yeni bir deyim türedi “adına” diye.çok itici..Ne dersiniz Kadir Bey?)devamlı İsveç gazetelerini okuyor ve televizyonlarını seyrediyorum .

Pazartesi, 21:53 · Yorumu destekleyen çevirmen sayısı · 1

 

Kadir Muhtar Ben o “adına” yı anlamadım… Eskiden “Kanun namına…” vardı. Onun gibi bir şey mi?

Pazartesi, 22:02 · Yorumu destekleyen çevirmen sayısı

 

Murad Faik Aşkın Noktasındanın üvey kardeşi.

Pazartesi, 22:17 · Yorumu destekleyen çevirmen sayısı

 

Kadir Muhtar Ben yine anlamadım…

Pazartesi, 22:22 · Yorumu destekleyen çevirmen sayısı · 1

 

Murad Faik Aşkın Moral değerlerimizi yüksek tutmalıyızın da teyzesinin oğlu.

Pazartesi, 22:26 · Yorumu destekleyen çevirmen sayısı · 1

 

Kadir Muhtar Onun teyzesi var mı ki?

Pazartesi, 22:36 · Yorumu destekleyen çevirmen sayısı · 1

Tags: