Sayın Ümit Yakup Dural’ın kaleminden:

Hepimizin bildiği gibi ülkemizde çeviri hizmeti veren değerli meslektaşlarımızın belli bir bölümü, üniversitelerin mütercim-tercüman yetiştiren bölümlerinden mezunken, büyük kısmı ise ülkemizdeki çeviri potansiyelinin büyük ölçüde yükünü filoloji bölümlerinden mezun olan çevirmenler oluşturmaktadır. Ayrıca, farklı bölümlerden mezun olup eğitimleriyle bağlantılı alanlarda çeviri hizmeti veren meslektaşlarımızın da önemli rol oynadığını gönül rahatlığıyla ifade edebiliriz.
Çevirmenlerin farklı disiplinlerden gelmesi, ülkemizde olduğu gibi Avrupa ve dünyanın kalan kısmı için de normal olmakla birlikte, mütercim-tercümanlık bölümünden mezun çevirmenlerin ülkemizdeki toplam potansiyel içerisindeki oranı diğer ülkelere göre oldukça düşüktür.
Bu durumu meydana getiren birçok faktör bulunmakta şüphesiz… Bu faktörlerden bizce en önemlisi, mütercim-tercümanlık bölümlerindeki öğrenim gören değerli çevirmenlerin mezun olduktan sonra mesleğe atılma konusundaki yersiz endişeleri… Şöyle ki, aslında iyi bir çevirmen olmak ve bu mesleği yıllarca başarıyla sürdürmek için birçok temel konuda gerekli bilgileri en değerli akademisyenlerinden alan değerli meslektaşlarımız bize göre ülkemizde çeviri sektörünün geleceği açısından tek umudumuz… Çeviri dünyasındaki vizyonu sadece önce projeyi sonra ilanla çevirmeni bulmayla sınırlı olan birtakım çevreler farkında olmayabilirler ancak çeviri ile ilgili yayın ve forumları yakından izleyenlerin de bildiği gibi, yurt dışından bakıldığında ülkemizdeki çeviri kalitesi konusunda oldukça olumsuz bir izlenim yerleşmiş bulunmaktadır. Bu doğrultuda, ülkemizdeki çeviri potansiyelinin yurt dışındaki firmaların ilgi alanında girdiğini ve Türk çevirmenleri aracılığıyla bu potansiyeli portföylerine katabilme konusunda ciddi girişimlerde bulunduklarını da rahatlıkla ifade edebiliriz.
Bu iç karartıcı tabloyu ortadan kaldırmanın ve ülkemizdeki çeviri potansiyelini koruyup geliştirmek için ortaya konulabilecek tek makul yaklaşım, üniversitelerin mütercim-tercüman yetiştiren bölümlerinden yetişen değerli meslektaşlarımızı desteklemek, cesaretlendirmek ve sektörün geleceği açısından ne kadar değerli ve önemli olduklarını bilmelerini sağlamaktır. Bu noktada, çevirmen olma tutkusuyla mütercim-tercümanlık bölümlerine giren değerli meslektaşlarımızın beklenen ise bu tutkularını meslek hayatları boyunca sürdürmeleri ve okulda almış oldukları öğrenim ile asla yetinmeyerek kendilerini sürekli geliştirmeye çalışmalarıdır. Tüm deneyimli çevirmenlerin de bildiği gibi, bir çevirmenin meslek hayatı ancak çeviriye olan tutkusunu kaybettiğinde biter.
Asla unutmayalım ki iyi çevirmeni ancak üniversite yetiştirebilir çünkü çeviri bilimdir.
Şüphesiz çeviri eserdir, çevirmen ise eser sahibidir.

Tags: