Sn . Çevirmen Ümit Yakup Dural’ın kaleminden:
PROFESYONEL ÇEVİRMENLİK VE ÇEVİRİ PROFESYONELİ
Hepimizin bildiği gibi, çeviri bütün ülkelerde çok önem verilen bir sektör olduğu halde, ülkemizde ilginç bir şekilde kendisini çevirmen ve çeviri firması olarak ilan edebilen kişi ve kuruluşlardan oluşan enteresan bir insan kitlesi olarak göze çarpmaktadır. İnsanın içinde bulunduğu meslek grubunu böyle nitelemek durumunda kalması her ne kadar acı ise de sorunlara doğru bir çözüm getirmek, en azından gerçek anlamda teşhis koymak için bunun gerekli olduğu ortadadır.
Aslına bakarsanız, içinde bulunduğumuz tablonun en vahim yönü, gerçekten çeviriyi sektörel olarak ele alıp gerçek anlamda kurumsallaşmış kişi ve kuruluşların bu yapıdan şikayetçi olmamaları ve geldikleri düzeyle diğerleri arasındaki farkın kendilerin avantaj sağladıklarını düşünmeleri ve çeviriyi kazanç kaynağı haline getirmiş bu garip mesleki kitlenin sektör haline gelmesi için gerekli ve yeterli çabayı sarfetmemeleridir. Mutlaka bu yönde çaba sarfeden kişi ve kuruluşlar varsa da bu çabaların yeterli olmadığı muhakkaktır.
Bu noktadan hareketle, bizler TINGIR ONLINE TERCÜMANLIK BLOG AİLESİ olarak, ülkemizde çevirinin sektör haline gelmesi için gerekli ve yeterli çabayı gösterecek, sorunların saptanmasına katkıda bulunup çözüm önerileri sunacağız.
Öncelikle, hepimizin bildiğini sandığı ancak belki de çoğumuzun yanlış ve eksik bildiği bir tanıma açıklık getirelim. Profesyonel çevirmenlik tanımının ülkemizde sadece çeviriyi maddi karşılık sağlayarak yapılan bir hizmet olduğu yanılgısı kanımca bütün yanılgıların başlangıç noktasıdır. Zaten bu yanılgının artık hepimizce kabullenilmesi sonucudur ki, pratisyen hekimlerden tıp öğrencilerine, mühendisliğin üçüncü sınıfında okuyan gençlerden yabancı dil öğretmenliğinde aradığını bulamayanlar “harçlığımızı çıkarmak için çeviri yapmak istiyoruz” “uygun çeviri yapılır” gibi akıllara zarar ilanlarla karşımıza çıkabilmektedirler.
Yanlışlıkların üzerinde çok fazla durmak ve böylece ne kadar farklı ve değerli olduğumuzu ortaya koymak değil amacımız. Sadece mevcut durumun vahametini belirten yalın ve anlamlı bir saptamaydı bu iki cümleyi hatırlatmaktaki gayemiz.
Temel yaklaşımımızı ifade ettiğimiz bu yazımız, aynı zamanda genel resmini çizmeye çalıştığımız çarpıklıkları göz önüne sereceğimiz ve kalıcı çözüm önerilerimizi sunacağımız bir dizi yazının da ilki niteliğinde. Sonraki yorumlarımızda bu konuyu kapsamlı olarak ele alıp geniş şekilde analiz edeceğiz.