Trados ilk karşılaştığımda kullanış şeklinden hiçbir şey anlamadığım, anlamak için üzerine bir süre çalıştıktan sonra ‘ben kendi başıma Tradosla yapılan tercüme kadar hızlı tercüme yapabilirim’ diyip bir kenara bıraktığım programdı. Ancak şekline karşı ön yargılarım Tradosun hızlı tercüme dışında daha başka amaçlara da hizmet ettiğini anladıktan sonra değişti. Müşteri açısından bakıldığında; tekrarlanan kısımlar ücretlendirmeye dahil edilmediği için oldukça paradan tasarruf edildiği anlaşılıyor. Tercümanlar açısından bakıldığında; daha kısa zamanda daha uzun işler yapılabildiğinden zamandan tasarruf edilmesini sağlıyor. Bu çok çok önemli iki faydanın yanında Trados’ta benim için çok çok daha beğendiğim ve beni Trados öğrenmeye sevk eden asıl özellik tüm tercümenin tamamının uygun terminoloji ile çevrilmesini sağlamasıdır. Bir tercümenin iyi ve anlaşılır olmasını sağlayan en temel noktalardan birisi olan terminoloji birliğini Tradosla sağlamak artık çok kolay. Bunun yanında kaynak dilden hedef dile tercüme yapılırken formatın korunmasını da sağlıyor. Programın nasıl kullanıldığını öğrenmek de sanıldığı kadar zor görünmüyor. Tradosun nasıl kullanıldığını öğrendikten sonra Tradosun ne kadar mükemmel bir çeviri yardımcısı olduğunu anlamak zor olmuyor. Bu programı kullanarak tercüme yapan çevirmenlerin ‘acaba müşteri tercümeyi beğenecek mi, beğenmeyecek mi?’ diye bir kaygısı kalmıyor. Tradoslu tercüme yapan da yaptıran da Tradosun bu özelliği sayesinde tercümenin kalitesinden emin oluyor.

Tags:

1 Comment

  1. Ben de hemen hemen tüm çeviriye yardımcı programları kullanmış biri olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki Trados bu programlar içinde en mükemmeli…

Comments are closed.