Mevlana Celaleddin Rumi’den çeviri ve çevirmen üzerine hepimizin aynı dili konuşup başka anladığımızı vurgulayan bir kardeşlik mesnevisi yayınlamak istiyorum. Bir gün bir adam dört farklı memleketten dört kişiye bir miktar para verir ve işlerine yarayanı almalarını ister. Acem(İranlı), `Bu parayı engüre verelim` dediğinde Arap karşı çıkar, ineb diye tutturur. Diğer memleketten olan Türk ise “ineb de engür de istemem, üzüm isterim” deyince Rum atılır ` Bu para ile istafil alalım` diye inatlaşır. Oysa dört dilde farklı yazılsa da hepsi üzüm istemektedir. Derken tartışma büyüyünce yumruklar havada uçuşmaya başlar. Bilgi ve hikmetten bihaber bu cahil insanlar çözümü kavgada bulmuşlardı. Orada birçok dil bilen üstün biri onlara durumu izah etti, uzlaştırdı, barıştırdı. Parayı ona verip üzümü aldılar, barış içinde afiyetle yediler..