Biz çevirmenler artık gelişen ticari ve hukuki ilişkiler nedeniyle günde en az 20-30 sayfa tercüme yapmak zorunda kalıyoruz. Çünkü bugün saat 17:00’de hazır olan bir sözleşme metninin, hemen yarın sabah 9:00’da tercümesi/çevirisi yapılmış biçimde müşterinin önünde olması gerekiyor. Bu noktada bizim jet hızıyla çeviri yapmamız gerekiyor, bu da sadece çok çok hızlı kılavye kullanımı ile mümkün olıuyor. Fakat tabii çeviri yaparken bu kadar hızlı kılavye kullanımının da bize negatif geri dönüşleri oluyor. Gramer ve imlayı ne kadar iyi bilirsek bilelim, ufak tefek yazım hataları yapıyoruz. Burda ise teknolojinin son ürünü ” yazım denetimi” devreye giriyor. Yanlış yazıldığını düşündüğü sözcüklerin altını çiziyor ve onlara bir kez daha bakmamıza neden oluyor, böylece ufak tefek hataların tekrarlanma oranı da %80 oranında düşüyor. Tabii ki özellikle teknik çeviride ve hukuk çevirilerinde kullanılan terminolojik bazlı veya Arapça-Farsça-Osmanlıca kökenli kelimelerde doğru da yazsak altını çiziyor ama o kadar kusur kadı kızında da olur :)

Tags:

1 Comment

  1. Bu bazen çok sıkıcı olabiliyor bence, hele ki birkaç dil biliyorsanız benim gibi her seferinde tercümesini yaptığınız dile göre programı ayarlamanız gerekiyor. Programın, burada MS Word’den bahsediyorum nasıl düzenlendiğini öğrenene kadar ise canım çıkmıştı benim şahsen. Ama evet bazen hayat kurtarabiliyor.

Comments are closed.